Sabiha Gökçen Havalimanı'nı şehre bağlayan 7.4 km uzunluğunda idört istasyonluk Tavşantepe-Sabiha Gökçen Havalimanı metro hattı nihayet açıldı.
2015 yılında yapım ihalesi gerçekleşen ve 2018 yılı Mart ayında tamamlanması planlanan metro projesi tam dört ulaştırma bakanı eskitti.
Feridun Bilgin, Binali Yıldırım, Ahmet Arslan, Cahit Turhan olmak üzere beş ulaştırma bakanı gören metro bağlantısını açmak son bakan Adil Karaismailoğlu'na nasip oldu.
İstanbul Havalimanı'nın açılması ile Sabiha Gökçen Havalimanı'na yönelik "uzaklık" algısının bir nebze olsun kırıldığını düşünürsek metro istasyonunun açılmasıyla da, Sabiha Gökçen'in, yavaş yavaş zihinlere yerleşen şehir havalimanı statüsünü pekiştireceğini düşünüyorum... Elbette yakın zamanda İstanbul Havalimanı'nda da hizmete girmesi planlanan metro bağlantısının, aynı algıyı İstanbul Havalimanı için de düşündüreceğini ekleyelim. Her iki havalimanı da metro bağlantıları ile "uzak" algısını tamamen ortadan kaldıracaktır.
Dünyada birçok ülkede havalimanlarına ulaşım noktasında raylı sistemin etkin şekilde kullanılıyor olmasına rağmen Sabiha Gökçen Havalimanı'ndaki metronun açılmasına kadar ülkemizde sadece İzmir Adnan Menderes Havalimanı ve Antalya Havalimanı'nda raylı sistem bağlantısı olması, köprüler, duble yollar ve tünellerle ifade edilen ulaşım başarıları arasında, en önemli ulaşım eksikliklerimizden biri olarak kalmıştı.
Sabiha Gökçen Havalimanı metro bağlantısının sağlanması ve bir süre sonra İstanbul Havalimanı metrosunun işler hale gelmesiyle birlikte yolcuların bu iki havalimanına kolay ulaşımının her iki havalimanındaki potansiyeli de yukarı doğru çekeceğini söyleyebiliriz.
Taksi, otobüs, servis vb alternatif ulaşım metodları kullanılıyor olsa da, havayolunu kullanan yolcuların şehirden havalimanına, havalimanından şehire ulaşmasında, standart ulaşım süresi imkanı sunması ve diğer alternatiflere göre kolayca ulaşımı sağlaması bakımından birçok avantajı beraberinde getiriyor.
Bu açıdan raylı sistemin önemini tarif etmeye gerek yok. Dünyada yeni nesil birçok havalimanı, raylı sistem alt yapısı tamamlandığı anda eş zamanlı olarak hizmete girerken Sabiha Gökçen Havalimanı'nın açılışından 21 yıl sonra metroya kavuşuyor olması, bir taraftan sevindirirken diğer taraftan da neden bu kadar gecikildiği konusunda, üzerine düşündürmesi gereken çok önemli bir konu...
İstanbul Havalimanı ile akran olan Çin'deki Daxing Havaalanı örneğini yakın tarih model olarak ele alırsak, İstanbul Havalimanı, açılışından 5 yıl sonra metro ulaşımına kavuşacakken Daxing Havalimanı açılmadan metro ulaşımı hazır hale getirilmiş ve test sürüşlerinin tamamlanması ile havalimanının artık açılışa uygun hale geldiğine karar verilmişti. Bu alanda elbette Çinliler'in sadece Türkiye değil diğer bütün ülkelerden daha gelişmiş bir raylı sistem alt yapısına sahip olduğunu biliyoruz. Türkiye'de sadece İzmir'de şehir ile havaalanı arasında raylı sistem varken Çin'de 24 havaalanında, ABD'de 19, Almanya'da 12 havaalanında şehir ile bağlantı sağlayan raylı ulaşımın olduğunun altını da çizmemiz lazım.
Frankfurt, Paris, Amsterdam, Heathrow, Doha, Singapur, Dubai gibi potansiyeli yüksek havaalanlarının hepsinin raylı sistem ile şehir bağlantıları mevcut iken İstanbul Havalimanı'nda ve Sabiha Gökçen’de metro olmamasının eksikliğini fazlasıyla hissettiğimizi sanıyorum.
Buna rağmen hem İstanbul Havalimanı'nın hem de Sabiha Gökçen'in etkileyici bir performans gösterdiklerini ancak metro imkanı sonrasında her iki havalimanının ve dolayısıyla Türk Hava Yolları ve Pegasus Havayolları başta olmak üzere havayolu şirketlerinin potansiyelinin artacağını tahmin etmek zor değil.
Yılan hikayesine dönen ikinci pistin bir türlü bitirilememesi dolayısıyla tek pist ve metrosuz şekilde, aynı kategorideki rakiplerine göre iyi bir performans ortaya koyan Sabiha Gökçen Havalimanı'nın, yeni terminal, ikinci pist ve metro ile birlikte önümüzdeki dönemde çok daha iyi bir performans ortaya koyacağını düşünüyorum.
Facebook Yorum