09 Ağustos 2021, Pazartesi

Geçen gün bir ortamda bir muhabbet oldu, bu Thy'nın kabin memurları diğer havayolu şirketlerine göre neden bu kadar çok alıyorlar maaş diye. Hele kabın amirleri neredeyse bir 2. pilot kadar maaş alıyorlar.Pilotluk çok nitelikli , çok kafa patlatılan, lisansı elde etmek için alınan eğitime milyonlar harcanan bir iş, pilotlar az bile alıyorlar maaşı.İyi güzelde, ciddi bir eğitim gerekmeyen , eğitim için para harcamayan , çok kafa patlatmak gerekmeyen, temini çok kolay olan hosteslere ve amirlerine neden bu kadar bol para verilir anlayabilmiş değilim.
Çağrı Merkezi hizmeti yerlerde. Rusya'ya uçuş olduğu halde yolculara uçuş yok diyorlar. Değişiklik yaparken 2000 tl fark çıkardıkları bileti. Kapayıp tekrar arayınca 300 tl ile değişiklik yapabiliyorsunuz. Açığa alma hakkı olan bileti kafasına göre iade alıyorlar. Rezillik diz boyu çoğu bilete tecrübe olmadığı için işlem yapamayıp satış ofisine yönlendiriyorlar.
Sizler standart bir yolcu olarak kabin memurlarının her şeyine karışabileceğiniz fikrine nasıl kapılıyorsunuz ya? Hastaneye gittiğinizde kanınızı alan hemşirenin, bankaya gittiğinizde işleminizi yapan bankacının, avmye gittiğinizde mağazacının, restorana gittiğinizde servis çalışanının eldivenine ya da maskesine laf söyleyebiliyor musunuz da kabin ekiplerinin maskesine eldivenine bu şekilde yorum yapabilme hakkını kendinizde görüyorsunuz?
CALL CENTER dıaşrdat xxx assist denilen firmalara verilmiş, firmalar ucuz personel 3500 tl personel alıyor. ingilzice sıfır, hiç bir teknik bilgi yok, web tabanlı programları zaten ok kötü, 10 dakikada bir rezervason alamıyorlar verdikleri bilgiler çoğu zaman at tutarsa cinsinden. örnek vermek gerekirse thy mili kullanmak istiyorum ama singapore hy için kullancağım verdiği cevap singapore havayollarını arayın. diğer örnek, düşük business a yedek yazarmısınız yedek yazamıyoruz pahalasından alın gibi. yazık yazık
Eski KM olarak söylüyorum. Dışarıda maaşlar çok daha güzel, 15K maaş+şirket aracı+bedava yakıt.. eskidendi o THY
Biz görevimizin başındayız
Kabin memurları işte böyle değerli kardeşim. Sen yazmaya devam et onların maaşları için. Onlarda gelsin sana böyle sitem etsin.
Hem genelleme yapmış kötülemişsin , hem de iyileri var demişsin. Bi garipsin... Biz fazlasını istemiyoruz , haklarımızı geri istiyoruz. Mesela Nerede pazar mesaisi ? Ne oldu hani ? Ben bunu havadan mı istiyorum... Sözleşmede var olan birşeyi niye istemiyim ? Sen olsan boşver ya almıyim diceksin yani öyle mi ? Hadi ordan.
Eskiden kabin memurlarının bir ağırlığı olurdu. Şimdide var ama başka şekilde. Şirketini düşünen kalmadı. Hep daha fazlasını nasıl alırım derdindeler. İyiler yok mu elbette var. Onlar baş tacı. Ama diğerlerini şöyle bir sirkelemek lazım. Tabi torpille geldikleri için o da biraz güç şu dönem.
TSK nin böyle bur görevi ve ekipmanı mı var, uzmanım diye yazıyor.. 50 tane uçağın olsa ne yazar, 100 yerde yangın çıkıyor...

Call Center mı Çile Center mı?

Bütün hafta boyunca yangınlarla nasıl mücadele edildiğini takip ettik. Yetersiz kalan havadan müdahale ne yazık ki hektarlarca ağacın ve canlı türlerinin yok olmasına sebep oldu. Büyük bir ölçüde söndürülen yangınlarla mücadelede de yurt dışından imdadımıza yetişen hava gücünün desteği tartışılmaz. Ve pek tabi AHBAP grubu ve Haluk Levent’in... Yürekten teşekkür...

Avrupa Birliği’nden gelen 3 uçakla birlikte toplamda 19 uçak, 9 insansız hava aracı ve 58 helikopter ile Türkiye’deki 223 orman yangını kontrol edilmeye çalışıldı. Geç de olsa gece görüşlü helikopterler devreye girdi. Ama çok geç kalındı. Gebze Teknik Üniversitesi'nden (GTÜ) edilen bilgilere göre Manavgat'ta 56 bin 663, Marmaris'te 12 bin 935, Bodrum'da 11 bin 898, Köyceğiz'de 1629 ve Gündoğmuş'ta 685 olmak üzere toplam 83 bin 810 hektarlık alanın yandığı tespit edildi. İçler acısı bir tablo.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin envanterinde bulunan gece görüş kabiliyetine sahip helikopterler zamanında kullanılabilse ve Türkiye’nin elinde sağlam bir yangın söndürme uçağı filosu bulunabilseydi ne bu kadar ağacımız yanardı ne de bu kadar canlı telef olurdu. İnsanların evleri yandı!!! Bu kadar büyük bir yıkımın telafisi onlarca yılımızı alacak. Yazık!

Yangınlar bitince yine eminim ki bu işler unutulur, ne uçak almayı düşünen olur ne de geçen hafta yazdığım Bumbi Bucket’ları... Yurt dışı çıkış harçları bilindiği gibi TOKİ’ye devroluyor. Umarım bu toplanan paralar, evlerini kaybetmiş insanlar için harcanır da biraz olsun destek sağlanır...

Cumhuriyet’in ilk yıllarında bile uçak fabrikası olan Türkiye’nin nereden nereye geldiğini de tartışmaya gerek yok. (?)

ÇİLE CENTER

Türk Hava Yolları’nda ufak bir işlem yapmak bile o kadar zor ki... Resmen çile çekiliyor. Onun İçin Call Center yerine Çile Center demeyi tercih ettim.

Çok çok basit bir işlem için dakikalarca beklemek, tekrar tekrar aramak zorunda kalınıyor. Bazen de hiç düşmeyen hat çağrı merkezi ile görüşme sırasında düşüyor. Hadi her şey sil baştan... Hele dakikalarca bekledikten sonra son 1 dakikaya giriliyor ya o vakit geldiğinde bi de 10 dk öyle beklemek daha da trajikomik. Çağrı merkeziyle yapılan işlem mobil uygulamalardan da yapılamıyor. Bu da doğal olarak yolcunun vakit kaybetmesine sebep oluyor. Altı üstü bir tarih değişikliği için kaç saat harcamak gerekiyor sayın THY üst yönetimi? Sizlerin vakti bol olabilir ancak yolcuların sizin kadar vakti olmayabilir. Yapılan rezervasyonlar bile silinebiliyor. Hakikaten şaka gibisiniz!!!

HİJYEN

Pandemi olayları başlamadan çok önceleri, THY’nin ikram sırasındaki izlediği politikayı bir yöneticiye aktarmıştım. Servis dağıtırken eldiven kullanmayan kabin memurları neden servisi alırken eldiven takıyorlar diye bir eleştiride bulunmuştum. Benim elim mi kirli?

Pandemi sonrasında ise gerek servis sırasında ve gerekse servis sonrasında herkeste eldiven. Olması gereken de buydu. Ancak dikkatimi çeken bir başka nokta ise personelin çok farklı maskeler kullanması oldu. Şirket maske dağıtıyor. Hem de yolculara bile... Personele bu maskeler taktırılmıyorsa yolcunun bunları takmasını beklemek biraz anlamsız değil mi? Günümüz şartlarında nam yapmış bütün havayolu şirketleri, maskelerini standarda bağlamış ve personelin bunun dışında bir maske takmasının önüne geçilmiştir. Umarım milli bayrak taşıyıcımızda da bu iş bir standarda bağlanır.