06 Nisan 2020, Pazartesi
Çetin ÖZBEY
Çetin ÖZBEY [email protected]
  • SİZİ SEVİNDİRECEKSE CEVAPLAYAYIM. OKUR SAYIM HAYLİ DÜŞÜK.DİĞER KÖŞE YAZARLARININ OKUR SAYILARINI BİLMİYORUM.SİZİ İYİCE MUTLU EDEYİM. MUHTEMELEN EN DÜŞÜK SAYI BENDEDİR.
  • yorumlar cılız. okur miktarı nasıl?
  • Kitabin orta yerinden konussmus yanliz artik arff pilot maas adaletsizliyinden de bahsetme zamani gelmedimi
  • Madem Kaptan Pilot diyorlar onlarınki de eksik kalmasın ki bir başka ortamda konuşurken kara deniz hava birbirine girmesin yoksa aralarında hileler olabilir.
  • Genel Müdürümüz çok marifetli bir arkadaştı. Çok şakirt bir hali vardı. Saman altından su yürüten kıvamında.
  • Her zaman ki gibi çok güzel ve anlamlı bir yazı olmuş,tebrikler,sağlıklar dilerim. Saygılarımla.
  • çetin bey, okurlar azalmıştır diye düşünüyorum. insanlar kendi derdinde. yazınızı okudum.Konuyu güzel bir şekilde ele almışsınız. kimseden çıt çıkmaması bu olayın hangi şirkette geçtiğini gösteriyor. belkide bana öyle geliyor. Size naçizane bir tavsiyede bulunmak istiyorum.Eğer bu dönemde fazla okunmak istiyorsanız başlığa mutlak okurların dikkatini çekecek bir şey koyun. En fazla dikkat çekecek ise tabii ki çalıştığımız şirketlerin isimleri.Siz bu tür olayları açık açık yazardınız. Neden böyle bir yol seçtiğinizi de anlamış değilim. Kolay gelsin.Sağlık dileklerimle.
  • Niyetinizi resmileştirdiniz! haberi yorumu Teknik 20 Ocak 2020, Pazartesi 01:18:10 Teknik 39 yaşında engelli çalışanı işten çıkarttı bu arada yaşi tam olarak bilmiyorum ama 40 olmuş olabilir tam ayı hatırlamadım seni Allah nasıl biliyorsa oyle yapsın mubarek gün sizin gibi alaycılar yüzünden bu virüsler
  • Thy Teknik Engelli ellerinden ve ayaklarından son 3 yılda hastalanan A bakım dar gövde ucak teknisyeni çalışanını 39 yaşında işten attı ALAY ETMEYİN ENGELLİ HASTA İŞSİZ BOŞTA YAŞAMAK ZOR SİZİNDE BAŞINIZA GELMESİN
  • Rüyanın doğru olduğunun TURBUS' da çalışan bir kişiden teyidi geldi. Rüyamın doğru çıkacağından emindim ama yine de sevindim.

Doğru Çıkan Rüya, Hakikat ve Hayal.



Durmadan Corona konusunda yazıp çizmenin anlamı yok. Biraz normal yaşama dönmeğe çalışalım dedim ancak bu kez de kurduğum hayal Corona ile ilgili çıktı. Her ne kadar aşağıda anlattığım rüyamda da bir virüs varsa da adı Corona değil. Belki de çoğumuzun varlığından bilgili olduğu tanıdığımız bir bulaşıcı. Farkı bu virüs mikroskobik değil. İnsana benziyor, insan da değil. Bu kötü yaratıkların işyerlerine bulaştırdıkları bir virüs Kendilerine göz yumanlarla birlikte işyerinin kanını emen bir virüs. Şu an için bize düşen ise bunların tümüne lanet etmek.

TURBUS VE TURTEK: SEKİZ KISIM TEKMİLİ BİRDEN BİR RÜYA Corona’nın ülkemizi ziyaretinden bir süre önce otobüsle Antalya’ya gidiyordum. Pırıl pırıl çok güzel bir otobüstü. Koltuklar inanılmaz rahat. Her koltuğun arkasında televizyon vardı. Otobüste internet çalışıyordu. Havalandırması hiç görmediğim kadar düzgündü. Yolculara yapılan ikram sıradan değildi. Otobüsün şoförü,( pardon, şoför deyince çok kızıyorlar )  kaptanı mikrofon ile yolculara geçtiğimiz yerleşim noktaları ile ilgili küçük bilgiler veriyordu. Bu arada otobüste görevli iki kaptan var. Münavebeli kullanırlarmış otobüsü. Bagaj mahallinin ön kısmında güzel bir istirahat bölmesi var. Otobüsü kullanmayan, başka bir deyişle görevde olmayan kaptan nöbeti devralana kadar burada dinlenirmiş.

Etrafa bakarak biraz yol aldıktan bir süre sonra uyumuşum. Rüya bu ya. “Dünyanın en büyük otobüs şirketi bizdeymiş meğer. Şirketin adı TURBUS koymuşlar. Şirket 300 ‘ün üzerinde bir otobüs filosu ile operasyon yaparmış.   Bu arada önceden sipariş edilmiş bulunan 3-5 otobüs gelmiştir belki diyordu Kaptan. Yurt içi ve yurt dışı noktalara insanları taşıyan, gidip gelen koskoca bir karayolu filosu anlayacağınız. TURBUS’un kullandığı otobüsler Avrupa ülkelerden birinin üretimidir mutlak. Evet; bu otobüslerin yol emniyeti konusunda her türlü güvenlik sistemine ve yolcular açısından gerekli tüm konfora sahip oldukları görülüyor. Koltuk arkasındaki cebin içindeki broşürde de önceliğimiz “ yol emniyeti” yazıyordu. Kumanda da olmayan kaptan anlattı ben dinledim rüya boyunca. Filodaki otobüs adedi çoğalıp 230’lara ulaşınca merkez garajda büyük bir teknik bölüm kurmuşlar. Şirketleştirmişler ve adını da TURTEK koymuşlar. Şimdi filodaki tüm otobüs ve şirkete ait binek araçların bakım ve onarımları ana şirketin tek hissedar olduğu TURTEK’de yapılırmış. Bizim otobüs firmasının sahipleri, yurt dışındaki üretici firma ile yapılan alım sözleşmesinin akdi sırasında otobüslerin periyodik bakım ve olası arızalarını gidermek için yapılacak onarımlarda kullanılacak bir takım parçaların şirketlerine garanti kapsamında bedelsiz olarak verilmesini imza altına almışlar. Bu nereden aklınıza geldi diye soran diğer otobüs işletmecilerine “ uçaklar için yapılan alım sözleşmelerine baktık onlarda böyle yapıyor” Meğer Havayollarını hemen hemen hepsinde bu model uygulanırmış. Bizim otobüs filomuz da büyük. TURBUS için de aynı uygulamanın yapılıp yapılamayacağını araştırdık. Temasa geçtiğimiz tüm havayolları yöneticileri uygulamayı teyit ettiler. Bizde aynı teklifi Otobüslerimizi üreten firmaya önerdik. Kabul gördü” derlermiş. Sen bunları nereden biliyorsun? diye sordum. Meğer ise kaptanın oğlu TURTEK de çalışırmış.  Her ne ise sistem uzun bir süre tıkır tıkır çalışmış. Hiçbir aksaklık olmadan. Herkes memnun ve mesutmuş.

Gel gelelim bu süreç içerisinde TURTEK’in tepesinde oturan zatın birinci dereceden bir yakını otobüslerin üretiminin yapıldığı ülkede bir şirket kurmuş. Tedarikçi şirket diye anıyorlarmış ( Supplier  ) bu kuruluşu.  TURTEK’ in Alım satımdan sorumlu ünitesi TURBUS’un üretici firma ile yaptığı anlaşmaya göre otobüslerin bakım ve onarımı için gerekli olan ve de garanti kapsamında ücretsiz olarak gönderilmesi gereken parça ihtiyaçlarını üretici firma yerine Amerika da yeni kurulan Tedarikçi Firmaya bildirmeğe ve onlardan talep etmeğe başlamış. Ve de tabii ki tedarikçi şirket talep edilen bu parçaları piyasadan temin ederek faturasını gönderirmiş. Tedarikçi firmanın komisyonu gönderilen fatura tutarının içindedir mutlak. Tabii ki faturalar TURTEK tarafından Tedarikçi firmaya ödenmiş. TURTEK, TURBUS’ a sunduğu hizmetin bedeli ile birlikte tedarikçi firmaya ödediği komisyon tutarını da TURBUS adına düzenlediği faturaya bir şekilde ilave edermiş. Faturada Komisyon diye bir gider hanesi açamayacaklarına göre bu meblağı parça fiyatlarının üzerine ilave etmekten başka bir çözüm yok tabii.  Her ne ise. Ve de tabii ki TURBUS faturada zikredilen bedeli ödermiş.

Parçaların alım bedelleri, üretici firmanın satış fiyatlarının altında mı dersiniz diye sordu kaptan. Tabii cevaplayamadım. Oda söylemeye gerek görmedi. Bunu da siz düşünün dedi.

Bir değil, beş değil, bir süreç boyunca işlem defalarca böyle yapılmış.  Bu tatlı ticaretin ne kadar sürdüğünü söylemiyorlar.  Bu arada üretici firma  “ amma da sağlam otobüs yapmışız, hiç parça ihtiyacı duymuyorlar diye düşünmüştür herhalde ( ? ) Haklılar da. Zira otobüsler tıkır tıkır çalışıyor. Üstelik arıza da yapmıyor. Sıkıntı yok.

TURBUS buna ne zaman uyanmış?  Uyanmamışlar ki. Ancak dedikodu arşı alaya çıkınca vaziyetin durumunu anlamışlar. Başka bir deyişle iş işten geçtikten sonra. Her neyse zararın neresinden dönsen kardır ya.

Otobüs firmasının, TURBUS ın sahipleri sözleşme akdi esnasında bu işin erbabı olan havayollarına danışmayı, görüş almayı düşünmüşler. Keşke bu işin nasıl yürütüleceğini, neye karşı ne tür önlemler alınması gerektiğini de o zaman sormuş olsalardı. Kurumların ve insanların çalışırken hata yapmamaları için her konuyu uzmanından öğrenmeleri şart değil mi? Belki de Havayollarında da benzeri bir durum yaşamıştır Kim bilir?  Şayet örneği mevcut ise, Havayolları yaşanmış tecrübeyi mutlak otobüsçülere de aktarırlardı değil mi?

Ne yazık ki Sayıştay özel firmaları denetlemiyor. Çok yazık.” diye kendi kendime söylenirken uyandım uykudan. Baktım ki Afyon’a gelmişiz. Herhalde yeni, kestirme bir yol yaptılar diye düşündüm. Eh,  böyle sekiz kısım tekmili birden rüyayı arada kopukluk olmadan görürsen yol tabii ki kısa gelir.

TURBUS Yöneticileri Bu Kitabı Okumak İsterler Mi Acaba?

2009 yılında bir kitap çok konuşuldu. İŞLETMELERİN KARA DELİĞİ HİLE - ÇALIŞAN HİLELERİ. O sırada bir holding’ de denetçi olarak çalışmaktaydım. Yanlış hatırlamıyorsam bu kitabı birlikte çalıştığım denetçi arkadaşlarıma ve bazı yöneticilere dağıtmıştım. Faydalı oldu mu diye sorarsanız evet oldu. İşte kitabın tanıtım sayfasından kısa bir not.

Hile yapan birini ortaya çıkartmanın ve alt etmenin yolu, "hileyi ondan daha iyi bilmekten geçmektedir. Aynen "hilekâr gibi düşün" cümlesinde olduğu gibi. Bu kitabin amacı, dürüst insanların hile yapanlardan bir adim önde olmalarını sağlayabilmektir ."beni dolandırdığına inanamıyorum, o benim en güvenilir çalışanımdı. “birçok yazarın, işletmelerdeki hile ve yolsuzluklara, "karanlık yüz", "kara delik" veya "işletme vebası" demesi boşuna değildir. İşletmelerde hile, bir çalışanın içinde bulunduğu işletmenin kaynaklarını ve varlıklarını kasıtlı olarak uygun olmayan bir bicimde kullanarak veya ele geçirerek hâksiz kazanç sağlamasıdır. İşletmelerde yapılan hileler hem sıklık açısından, hem de tutar açısından giderek artmaktadır. Bu kitabi yazmaktaki amacımız ülkemizde is hayatinin her aşamasında çok fazla önemsenmeyen hile konusuna dikkati çekmek ve hareket sağlayabilmek. Kitaptan is hayatinin herhangi bir konumunda olan herkes yararlanabilir. Hile ile ilgili savaşta, patronundan en alt kademedeki çalışanına kadar herkese görev düşmektedir. Birçok işveren, kendilerinden çalınanların tutarlarını bilselerdi, koltuklarında rahat oturamazlardı. Hile durumları işyeri sahiplerinin, işletme yöneticilerinin, kurum amirlerinin ve denetçilerin en az (işletme faresi de denilen) hilekârlar kadar bilgili olmasıyla önlenebilir. Bu kitap iste bunun için yazılmıştır. İnternette mevcut.

KULA BELA GELMEZ HAK YAZMADIKÇA, HAK BELA YAZMAZ KUL AZMADIKÇA

Girizgâh standart veya standarda yakın. Aşağıdaki paragrafta yer alan sözü söyleyen ( 1207- 1273) tarihleri arasında yaşamış.  Bu da gösteriyor ki karakter olarak bu günün insanların benzerleri o zamanlarda da varmış.  Peki bu söz bu kadar sene sonra nasıl oluyor da unutulmamış ve halen ders verici bir argüman olarak kullanılıyor. Evet, biz insanların,  o gün bu gün yaptığımız kötülükler bu sözü unutturmamış ve de bu kelam hep kullanılır olmuş. Bu tür insanlar onu titreyen bacaklarının üzerinde durmaya çalışırken yaşayacak.  Hele hele kuvvetli ve kudretli dönemlerinde başkalarına kötülüğü dokunmuş, insanları haksız yere yıpratmış, ekmekleri ile oynamış ve de aileleri perişan etmiş kişiler Epiktetos’ un aşağıdaki sözünü ne denli doğru olduğunu ve de bunları yaşamanın o tür insanlar için kaçınılmaz olduğunu anlayacaklardır. “kader eninde sonunda şöyle veya böyle günahlarımızın bedelini önümüze koyacaktır”. Bunun için kimseye kızmaya, gücenmeye hatta kimseden nefret etmeye hakkımız olmayacak. Ve de artık yaşamda karşılaştığımız / karşılaşacağımız aksiliklere şaşırmayacak ve önümüze çıkan tüm maddi-manevi engellerin kendi günahlarımızdan başka bir şey olmadığını zor olsa da anlayacağız. Tabii ki iş işten geçmiş olacak.” Evet; bunlar maalesef bizim bu noktadan sonraki yaşam gerçeklerimiz ve de bu günahları işleyen birileri olarak hak ettiklerimizdir.

Okumuşsunuzdur mutlak. Sümer’de sosyal adaleti koruyan Tanrıça Nanşe, senede bir kere olmak üzere insanları iyi ve kötü hareketlerinden dolayı yargılar, iyileri affeder ve kötüleri cezalandırırmış. O zamanki inanış böyleymiş. . Bu inanış, İslamiyet’te Berat Kandili olarak devam etmektedir  (Şaban Ayının on beşi-  19-20 Nisan 2019 ). Eğer insanlar yaşarken her sene yargılanacaklarını ve taltif edileceklerini ve bu dünyada cezalandırılacaklarına emin olsalar eminim yaşam farklı olurdu. Geleceğimizi karartan geçmişimizin gölgesidir sözü çok doğru değil mi?

Ülkece kötü günler geçiriyoruz. Dünya’nın değer ülkeleri de aynı sıkıntı ile debeleniyor. Her gün gözümüz kulağımız sağlık bakanının açıklamalarında. Bu durumda bile insanları istismar edenler, sahte maske ve antibakteriyel unsurlar üreterek piyasaya sürmek için çalışanlar, yaşamın idamesi için gerekli olan gıda dâhil her türlü malzemeyi daha kötü günlerde pazarlamak için stoklayanlar. Özellikle çakma maske ve antibakteriyel unsurları üretenleri yalnız ahlak yoksunu olarak değerlendirmek yanlış. Onlar halk düşmanı ve bir adım öte gözlerini kırpmadan insanları para uğruna Corona’nın kucağına itecek kadar caniler. Dilerim ki bu insanımsı yaratıkların geleceklerini geçmişlerinin gölgesi karartsın. Hem de zifiri karanlık yapsın. Müstahaktırlar.

BULUTLARI SEYREDERKEN HAYAL KURDUM.

Hayal kurmanın sağlığa bir zararı yok. Corona ile ilgili olsa bile. Şubat ayının sonlarına yaklaşıyorduk. İtalya ve İspanya’da Corona almış başını ilerliyordu. Bizde ise vukuat yoktu. İnternetten bu iki ülkeye 2018’ de gelen turist miktarlarına baktım. İspanya’ya 83.9 milyon ziyaretçi gelmişti 2018’de. İtalya’ ya gelen yabancı misafir ise 52,4 milyondu. Yani bu iki ülkeye 2018’ de toplam 136.3 milyon misafir gelmiş. Bu ülkelere gelen yabancı misafirlerin tümünün o günkü duruma göre çekirdeksiz üzüm konumunda olan ülkemize geleceğini düşünmek zor değildi. Bu misafirlerin ülkemizde yapacakları harcama miktarı ise ( turizm geliri: misafir sayısı -) ortalama 650 usd. Hayal bu ya çarpıp, bölüp bir rakam buldum. Bu hesaplamayı genişletip diğer avrupa ülkeleri bazında da yapmak sonucu itibarı ile çok zevkli geldi bana. Benim hayalime göre türk bayrağı taşıyan havayollarının tümünün 2020 yılını kurtarmaları bir yana turizm işletmeleri de tüm sıkıntılarını geride bırakacaktı. Aslında güzel bir hayaldi. Gel gelelim bu hayal 11 Mart tarihine kadar sürdü. Covit-19 bizim kapımızı da çaldı. Buna rağmen ben yine hayal kumaya devam ediyorum. Bir akşam sağlık bakanımız yine çıkacak televizyonlara ve de “ bugün saat 17 itibarı ile Corona virüs ülkemizi terk etti diyecek. Habersiz geldi ama gidişinde bilgilendirdi herhalde.  Tabii ki buna şükrediyordum ama ben ilk hayalimi canlandırabilecek miydim yine? Hayır. Adi Corona her şeyimizi alt üst etti. Hayallerimi bile lime lime etti.. Kullanılamaz hale getirdi. Ama inanıyorum ki, havayollarımız bu krizin sonunda benim hayallerimi de aşacak. Bunu temenni etmekten başka çare yok.

 

Doğru Çıkan Rüya, Hakikat ve Hayal.

Yorumlar Tüm Yorumlar (20)

CVP SN.ÖZBEY ~ 4 yıl önce
SİZİ SEVİNDİRECEKSE CEVAPLAYAYIM. OKUR SAYIM HAYLİ DÜŞÜK.DİĞER KÖŞE YAZARLARININ OKUR SAYILARINI BİLMİYORUM.SİZİ İYİCE MUTLU EDEYİM. MUHTEMELEN EN DÜŞÜK SAYI BENDEDİR.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
sn.özbey ~ 4 yıl önce
yorumlar cılız. okur miktarı nasıl?

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Arff ~ 4 yıl önce
Kitabin orta yerinden konussmus yanliz artik arff pilot maas adaletsizliyinden de bahsetme zamani gelmedimi

Yanıtla

Kalan karakter 1000
CVP ARFF ~ 4 yıl önce
KONUŞAM KİM. ARFF'NİN AÇIK ŞEKLİNİ YAZARMISINIZ.
Kaptan Şoför ~ 4 yıl önce
Madem Kaptan Pilot diyorlar onlarınki de eksik kalmasın ki bir başka ortamda konuşurken kara deniz hava birbirine girmesin yoksa aralarında hileler olabilir.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
CVP KAPTAN ŞOFÖR ~ 4 yıl önce
BEN YAZIMDA ANLATMAYI BECEREMEDİM HERHALDE. KENDİLERİNE ŞOFÖR DENMESİNDEN MUTSUZ OLUYORLAR VE DE KAPTAN BİYE HİTAP EDİLMESİNİ İSTİYORLAR. KAPTAN ŞOFÖR DEĞİL.
TURTEK ~ 4 yıl önce
Genel Müdürümüz çok marifetli bir arkadaştı. Çok şakirt bir hali vardı. Saman altından su yürüten kıvamında.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
CVP TURTEK ~ 4 yıl önce
Belli, marifet ortada.Ama nedense kimse görmemiş.İ
Sn Çetin bey ~ 4 yıl önce
Her zaman ki gibi çok güzel ve anlamlı bir yazı olmuş,tebrikler,sağlıklar dilerim. Saygılarımla.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
CVP SN.ÇETİN B.. ~ 4 yıl önce
BEĞENDİĞİNİZE SEVİNDİM.TEŞEKKÜRLER EDİYORUM. SAYGI BİZDEN
MERHABA ~ 4 yıl önce
çetin bey, okurlar azalmıştır diye düşünüyorum. insanlar kendi derdinde. yazınızı okudum.Konuyu güzel bir şekilde ele almışsınız. kimseden çıt çıkmaması bu olayın hangi şirkette geçtiğini gösteriyor. belkide bana öyle geliyor. Size naçizane bir tavsiyede bulunmak istiyorum.Eğer bu dönemde fazla okunmak istiyorsanız başlığa mutlak okurların dikkatini çekecek bir şey koyun. En fazla dikkat çekecek ise tabii ki çalıştığımız şirketlerin isimleri.Siz bu tür olayları açık açık yazardınız. Neden böyle bir yol seçtiğinizi de anlamış değilim. Kolay gelsin.Sağlık dileklerimle.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
CVP MERHABA ~ 4 yıl önce
EVET OKU SAYISI AZALDI HEMDE ÇOK.YAPACAK BİR ŞEY YOK. İNSANLARIN SIKINTISI VAR VE DE KAFALARI BAŞKA YERDE. VE DE EN ÖNEMLİSİ BU SÜRECİ SAĞLIK İLE ATLATMAK. BAŞLIK KONUSUNDA HAKLISINIZ .NEDEN BÖYLE BİR YOL SEÇTİĞİM İSE TAMAMI İLE SEKTÖRLERİN İÇİNDE BULUNDUKLARI ŞARTLAR İLE İLGİLİ.BU DURUMDA ŞİRKET İSMİ VERMEK BANA DOĞRU GELMEDİ.TEMENNİ EDERİM Kİ AYNI YAZIYI İSİMDE BELİRTEREK YAZACAĞIMIZ ORTAMA ÇABUK DÖNELİM. SİZLERE DE SAĞLIKLI GÜNLER DİLİYORUM.
Hikayenin devamı olacak mı ? ~ 4 yıl önce
Çetin hocam hikayenin devamını bekliyoruz. Sevgiler ve sağlıklı günler dilerim.
engelliyle ALAYeden ~ 4 yıl önce
Niyetinizi resmileştirdiniz! haberi yorumu Teknik 20 Ocak 2020, Pazartesi 01:18:10 Teknik 39 yaşında engelli çalışanı işten çıkarttı bu arada yaşi tam olarak bilmiyorum ama 40 olmuş olabilir tam ayı hatırlamadım seni Allah nasıl biliyorsa oyle yapsın mubarek gün sizin gibi alaycılar yüzünden bu virüsler

Yanıtla

Kalan karakter 1000
CVP ENGELLİYLE... ~ 4 yıl önce
KİM ALAY ETTİ? KİM ALAY EDİYOR? RAHATSIZ MISINIZ SİZ. SİZİ DE ALLAH BİLDİĞİ GİBİ YAPSIN VE LAYIĞINIZI VERSİN.
tk ~ 4 yıl önce
Niyetinizi resmileştirdiniz! BU HABERDE YAPILAN BİR YORUMU SAAT TARİH HEPSİ VAR YORUMDA
CVP tk ~ 4 yıl önce
ŞU YORUMU TEKRAR GÖNDERDE ANLAYALIM.NASIL BİR RESMİLEŞTİRMEK BU. HERKES VPN KULLANIYOR. HANGİSİ KİMİN NİYETİ? BU KANDİL GECESİNDE KENDİN İÇİN DUA ET.ALLAH SANA AKIL FİKİR VERSİN.VE DE ALLAH SENİ İSLAH ETSİN.
tk ~ 4 yıl önce
haber baska haber olayı üstünüze aldınız sadece teşhir olsun istedik
lütfen Engellemeyin ~ 4 yıl önce
Thy Teknik Engelli ellerinden ve ayaklarından son 3 yılda hastalanan A bakım dar gövde ucak teknisyeni çalışanını 39 yaşında işten attı ALAY ETMEYİN ENGELLİ HASTA İŞSİZ BOŞTA YAŞAMAK ZOR SİZİNDE BAŞINIZA GELMESİN

Yanıtla

Kalan karakter 1000
çetin özbey ~ 4 yıl önce
Rüyanın doğru olduğunun TURBUS' da çalışan bir kişiden teyidi geldi. Rüyamın doğru çıkacağından emindim ama yine de sevindim.

Yanıtla

Kalan karakter 1000

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000