04 Mayıs 2020, Pazartesi
Çetin ÖZBEY
Çetin ÖZBEY [email protected]
  • Evet personel çıkarması abez kaçmaz ... Sonuçta bir şirket peki azaltmaya giderse öncelik hangi alanda olacak ve sadece yaş haddini dolduranlar mi yoksa son gelen önce gider kıdem tazminatından kaçmak mi ?
  • öncelikle şunu belirtmeliyim, yazılarını ilgiyle takip ettiğim tek kişisiniz.. kesinlikle çok güzel tespitleriniz var. havacılık büyürken kendisine yontanlar, küçülürken kime yontacaklar? merak ediyorum.. fakat şu bir gerçek, aşı veya ilaç bulunup yaygınlaşmadıkça uçaklar yerde kalacak.. havayolu işletmelerinden de erken davranıp küçülenler, hayatta kalacak.. thy acilen %30-70 küçülmek zorunda.. eger bu kriz 4-5 sene sürecekse ki öyle gözüküyor, rakiplerine karsı ayakta kalabilmesi için bu zorunlu.. ist havaalanın neden yapıldığını herkes biliyor, mantıklı birşey aramaya çalışmak nafile aynı zafer de olduğu gibi.. teşekkürler emekleriniz için..
  • Hocam ama katılmıyor. Pegasus bile personel çıkarmıyorsa thy hiç çıkarmaz. Hocam zira devlet destekli teşekkül yani thy devlet destekli olduğu için mali zarar olacağını düşünmüyorum . Thy de işten çıkarma olacaksa bin kişiyle bu açık kapanmaz eğer dediğimiz gibi sert bir zarar varsa 5 bin 10 bin olur ki Buda biraz hayal ürünü Hocam
  • bu kadar işsizlik, kimilerinin küçük ülke geliri kadar zenginliği, aslında hakkımız olan hiçbir doğal kaynağa parasız yada çokkkk para vermeden ulaşamama (nerdeyse soluduğumuz havadan bile para isticekler), sağlıksız ve güvencesiz çalışma koşulları(bu pandemide daha anlaşılır oldu), normal zamanda aşırı mesai... ya biz neden sosyalizme geçmiyoruz hakkikaten?
  • SÖYLEDİKLERİNİZİN TÜMÜNE İNŞALLAH DİYORUM. HELAL OLSUN DİYECEĞİME ŞÜPHENİZ OLMASIN.
  • 10 numara yazı olmuş...teşekkur ederim.
  • thy güçlü ve kararlı bir şirkettir, daralma olsa bile çalışanını korur kollar, thy nin başarısını çekemeyenlere buradan ekmek çıkmayacak. Thy'nin sipariş verdiği uçaklarda teslim edilecek ve hazırlanacaklar. Temmuz Ağustosta yüzde 95 lik doluluk oranlarımızı buraya not ediyorum, o zaman açar bakar altına ya helal olsun ya da naaberr diye yazarsınız. naberr yazacaklarına inananlara söyleyeyim,daha çok beklersiniz
  • FREE SHOP'LARIN DURUMUNUN HAVALİMANLARININ VE DE YOLCULARIN DURUMUNDAN SOYUTLANMASI MÜMKÜN DEĞİL TABİİ Kİ.
  • Bilinçsiz yöneticilere haddinden fazla maaşı işçiden çıkaracak çünki başında işi bilen sani bey gibi yok..kendi maaşı eksilmesin diye işçi harcayan bir yöneticide başarılı olamadı 2 yıldır ve gitmediği sürece de havalimanı nede firmalar krizleri önleyemez..acilen krizi yönetecek bir havalimanı ceosu ile THY ortaklığı ile kriz çözülür
  • İşte zurnanın zırt dediği yere geldik ya da uçurumun ucuna mı desem?.. Havacılık yasası yok! Özlük hakları hak getire! Sendika sadece bayrak taşıyıcıya var, diğer firmalara o da yok, olsa korur muydu?! Bilemem... Evet sayın hocam, Allah herkese sağlık versin öncelikle... Geçici olan İstihdamı koruma kanunu ya da düzenlemesi bitince hiçbir yasası olmayan, koruyucu özlük haklarından yoksun uçucu personele ne(ler) olacak? Var mı duyan bir Allah'ın kulu?!

Ekonomik Kriz: Havayolları, Uçaklar ve Çalışanlar

HATIRLATMA, 1999 KRİZİNDE TÜRK HAVA YOLLARI: 1999’ da Asya krizi, turizm sektörü ağırlıklı olmak üzere,  ülke ekonomilerini alt üst ediyordu.  Bu krizin uzantılarından hangi yöntemle nasıl kurtulacağımızı düşünürken, bu kez de ülkemizi deprem vurdu. Ve de bunun yarattığı kan kaybı sonucu turizm sektörü iyice zayıf düştü. Ve nihayet 2001 terör krizi, ülke turizmini ve de öncelikle havacılık sektörünü kalbinden yaraladı. 

Türk Hava Yolları; Asya ve 1999 senesinde yaşanan deprem krizlerinin etkilerini biraz olsun azaltmak için Hükümettin öngörülerinden önce bir takım tedbirler almıştı. Kemerler sıkılmıştı ve her geçen gün bir delik daha daraltılmaya çalışılıyor ve de bunun yeterli olup olmadığı tartışılıyordu. Filoda bulunan 6 adet A 310-200 tip uçak satılmış, 7 adet A 310-300 ise satışa çıkartılmıştı. Bu durumda 3 farklı tipte 75 uçaktan oluşan THY filosundan 13 uçak çıkartılmıştı. Toplam giderde önemli ölçüde zarar eden iç hat uçuş noktaları kapatılmış, dış hat uçuşların da ise frekans azaltılması yöntemi uygulanmıştı Yeni açılacak olan dış hat uçuş noktalarına operasyon yapılması ise belirsiz bir süre için ertelenmişti.

Terör krizinden sonra ise; Türk Hava Yollarının uçuş trafiğinde Amerika noktaları başta olmak üzere % 31 civarında azalma öngörülerek bu paralelde alınan tedbirlerle toplamda 38.8 Milyon USD tasarruf sağlanması hedeflenmişti. Sektörün üzerine böylesine karanlık bir bulut çökmüştü. Tasarrufla bu badirenin atlatılamayacağı ise açık seçik ortadaydı. Tasarruf edilebilecek olan kalemler bütçe genel toplamının % 10’ u bile değildi. Tensikata gidilmedi mi? Gidildi. Başka çare yoktu Ayrıca, THY ile Hava İş Sendikası arasında varılan anlaşmayla personel ücretlerinde yüzde 10 indirime gidilmişti yanılmıyorsam.

2020 Global krizinin de tasarrufla aşılamayacağı ortada. Üst yönetimin bir süre maaş almaması, yakıt paralarını kendilerinin ödemesi, vb. önlemler. Bunlar güzel hareketler ama? Sonuca etkisi itibarı ile devede kulak misali.

GEÇMİŞTE KENDİ KRİZİMİZİ YARATIP ONUNLA BOĞUŞMUŞTUK: Millet olarak krize alışkınız. Ne kadar fazla kriz atlattık düşünsenize. Kriz bulamadık kendi krizimizi yaratmış, milletçe onu atlatmak için çalışmıştık. Ama bu defa Korona bizi de gafil avladı. Tıpkı diğer dünya ülkelerini yakaladığı gibi. Ekonomik açıdan iyi olmadığımız bir dönemde ensemize çöktü.. İşsizliğin hâkim olduğu ve arttığı bu süreçte ağırlaşan geçim sıkıntısının ağırlığına omuzlarımızın dayanamayıp çöktüğünü hissettik.

CORONA İLE YAŞAMAYA HAFİFTEN ALIŞTIKCA, SONRASINI DÜŞÜNMEĞE BAŞLADIK: Bu süreçte ise biraz diklenebilmek için aldığımız borç ve kredilerin nasıl geri ödenebileceği düşüncesine ilaveten ülkede alınmaya çalışılan ekonomik tedbirlerin Korona sonrası bizlere ne şekilde yansıyacağını kurgulamak küresel kriz sonrası karşımıza dikilmesi kaçınılmaz olan Ekonomik krizi bizlere düşündürmeğe başladı. Borcu olmayan ve kenarda iyi kötü bir ihtiyat akçesi bulunan kurum veya şahıslar kör topal da olsa yıkılmadan atlatacaktır bu badireyi. Geride kalanlara Allah yardımcı olsun.  Evet; bu krizden tüm sektörler, tüm kuruluşlar etkilendi. Tabii bu kuruluşların çalışanları da. O yıllarda en fazla sıkıntı yüklenen sektörlerden biri de mensubu olduğumuz Sivil Havacılık Sektörü oldu.

EVET:  HOŞUNUZA GİTMESE DE KRİZDE ALINACAK SONUCA GÖRE DEĞERLENDİRİLECEKSİNİZ: Öncelikle belirtmekte fayda görmekteyim ki: kriz durumlarında kurumlar krizin sebebinden ziyade tepe yöneticilerinin tutumları üzerinden yargılanır. Bir krize karşı plan hazırlamış olmak kurumun tutumunun etkili, ölçülü ve tam olacağını gösterir. Umuyorum ki uçuşların iptal edilmiş olduğu bu günlerde Havayollarımız bünyesinde kriz planı hazırlamak ve krizi yönetmek üzere bir komite kurulmuş olsun. Patronda olsanız bu durumlarda tek başına karar vermek doğru bir yaklaşım değil. Akıllıca da değil. Ve de başarıya ulaşmış bir örneği de yok. Unutmayın Kriz iyi bir öğretmen değildir. Önce imtihan eder sonra ders verir. Sonuç almada başarısız olursanız, eğitimi ( dersi) başka bir dershanede alacağınız tabii.

Filodan ne kadar uçak çıkartırsanız o miktara uygun pilot, kabin memuru, açığa çıkacak demektir. Kimse uçmayan pilota ve kabin memuruna maaş ödemez. Bu tuhaf bir söz değil. Doğruluğu su götürmez. Fazla fikrim olmamasına rağmen, Türk Hava Yolları Teknik A.Ş’ nin de THY filosu ( ve diğer müşterilere) hizmet sunmaya yeter bir şekilde organize oldukları şüphe götürmez.  Uçak sayısında azalma kararı verilirse sonuç THY Teknik için de değişmez. Aynen Turkish Do&Co’ da yaşandığı / yaşanacağı gibi. Şu anda, Yer hizmetlerinde istihdam hesabının nasıl yapıldığını bilmiyorum. Eskiden uçak başına düşen personel adedi / Filodaki uçakların toplam koltuk sayısına düşen çalışan miktarı / Avrupa Hava Yolları Birliği ortalaması vb. karşılaştırmalar yapılırdı. Bizi bu hesaplarla yoran 5 kişilik bir istihdam talebimizde bizden bu karşılaştırmaları yapmamızı isteyen ve sonuçta talebimizi kabul etmeyen yöneticilerimizi saygı ile anıyoruz.

MANTIKSIZ İSTİHDAM VE YÖNETİCİ KADROLARI TENSİKAT ÇİZGİSİNE ÇOK YAKIN: Her ne ise, rastgele belirlemelerle oluşturulmuş fazla istihdam ile mantıklı olmaktan çok uzak miktardaki yönetici kadrolarını işgal edenlerin de bu hesaplamada canının sıkılacağı kesin.  Maliye Bakanlığımızın isminin Hazine ve Maliye Bakanlığı olarak değiştirilmesini takiben buna özenircesine organizasyon şemasına, dünyanın hiçbir hava yolunda mevcut olmayan İç ve Dış Hazine Müdürü unvanlı iki kutucuk yerleştirirseniz ve de kriz döneminde THY hazinesinde sayacak para kalmayıp sandık tamtakır olursa Hazine Müdürlerine de gerek kalmayacağı açık. Bu kutucuklardan 500-600 arası ( Tabii ki bir havayolu için gerekli olan unvanları tenzih ediyorum ) bulunduğunu da düşünürseniz, bu süreçte onların normal seviyeye düşürülmesini kimse yadırgamayacaktır herhalde. Normal seviye nedir? Onu ben bilemem. Erenler bilir. Bir de o unvanları nasıl aldıklarını bilenler.

BÖYLE BİR KRİZİ HİÇ DÜŞÜNMEDEN İSTİHDAM OLUŞTURDUK: 2016 yılı Kasım ayında bir yazı yazmıştım. Airporthaber sisteminde duruyor halen.  Başlığı;  “Keşke 2003 Öncesi İşe Girenlerin Hepsini THY’den Dışlamasaydık. Eğer bakmak isterseniz  Tıklayınız “Rüyamda Temel Kotil Bey bana diyordu ki;  Hiç düşünemedik bu günlerin gelebileceğini. Her günümüzün bayram olacağına inanmıştık. Hesapta bu kriz hiç yoktu. Keşke bir kenara ayırmış olsaydık onların bir kısmını. İhtiyat akçesi saklıyormuş gibi. Bunu yapmamakla büyük hata ettik? Eğer 2003 öncesi girenlerin bir bölümünü uzaklaştırmamış olsaydık, bu günlerde böylesi bir sıkıntıyı yaşamazdık. Şimdi kaldırır atardık tümünü birden. Bizim çocuklara da dokunmamış olurduk böylece. Peki; şimdi nasıl seçeceğiz, nasıl belirleyeceğiz kimlerin işten çıkartılacağını? Hepsini biz aldık işe ve hepsi bizden. Yazı böyle devam ediyordu. Bilmem ki ne düşünmüşüm? Aptal bir yazıymış diyecektim ama 3,5 /  4 sene sonra aynı durumun ortaya çıkmasına yine de şaşırmadım.

KORONA’DAN SONRA DEĞİŞİM YAŞANACAK MI?  BİZDE KİMSENİN DEĞİŞMEĞE NİYETİ YOK GİBİ. Hani her şey değişecek diyorlar ya. Korona tehlikesini yaşamak insanlara az da olsa bir cesaret yükledi İstihdamın azaltılmasına ilişkin çalışan ayırımını gelişi güzel yapmak, şunu listeden çıkar başka birini koy demek eskisi kadar kolay olmayacak artık. Bu tür hareketler anında deşifre edilecektir. Deşifre etseler ne olur diye düşünmeyin. Ya sizi değerlendirme durumunda olanlar da değişime uğramışlarsa. Tüm dünya liderleri gibi Cumhurbaşkanımız da çok şey değişecek diyor. Demesine diyor ama şu kriz döneminde herkes canı ile uğraşırken ve kriz sonrası oluşacağı kaçınılmaz olan ekonomik krizle nasıl yaşayacağını düşünürken siyasilerimizde en küçük bir değişim emaresi görülmemesi ve de her haber programında ağır sözlerle siyaset yapmalarının halkın siyasi tercihini nasıl etkileyeceğini kimse düşünmüyor.  Oysaki iktidar partisi bu süreçte uyumlu bir tablo sergileseydi Korona krizini fırsata çevirmesi ve bu operasyondan lehlerine olacak bir başarı öyküsü çıkarması mümkün olabilecekti. İstemediler ve geçen seçim öncesi uyguladıkları stratejiyi bu kez de sahnelemeyi uygun buldular. Dekorun ve sahnenin arka tarafındaki fonda bulunan pandemi korkusunun bu hırçın tarza hiç uygun olmadığını düşünmeleri gerekirdi. Düşünmediler. Her ne ise öyle veya böyle ülkemiz için hayırlı olmasını dilemekten başka yapabileceğimiz bir şey yok.

İŞSİZLİK TÜM DÜNYA ÜLKELERİNİN ÖNDE GELEN SIKINTISI: Evet; Korona’ yı takip eden bu ekonomik krizde işsizliğin tüm dünyanın en büyük sorunlarından biri olacağı açık. Daha şimdiden son iki ayda Amerika’da 26,5 milyon kişi işsiz kaldı. Evet, Cumhurbaşkanımız Korona süresince işçi çıkartılmayacağını söyledi ancak bu Pandemi süresi için verilmiş olan bir söz. Ekonomik kriz süresince bu uygulamayı sürdürmek dünyanın en varlıklı ülkeleri için bile imkânsız. Bu sıkıntıyı tüm dünya ülkeleri çekecek. Bu konuda şirketlerin ve uçak üreticisi şirketlerin yaptıkları ön açıklamalar insanları geriyor. Havayollarımızı ülkemizin genel şartlarından soyutlamak mümkün değil. Şirket adı zikretmek istemiyorum ama sektörde devletin bir tutam bile olsa hissesi bulunan kuruluşların bu durumun acısını hissetmemeleri mümkün değil. Bu gün ise tüm dünya havayollarının işten çıkartmalar ile ilgili haberlerini okuyoruz. Airporthaber’in günlük seslenişleri arasında mutlak bir, ikisi yer alıyor.

BU GÜNE KADAR KAZANDIRAN UÇAKLAR, KRİZDE AĞIR BİR YÜK OLUR MU: Tabii ki bu suali cevaplamak beni aşar. Yine de aklıma gelenleri sıralayayım. Evet, büyük başın derdi de büyük olur. Malum, yerde yatan uçağın gideri havadaki uçaktan daha fazla. Havayolunun bir kriz planı oluşturmak için atacağı ilk adım şayet gerekli görülürse filo yapısını kriz sonrası muhtemel yolcu durumu öngörüleri ve uçakları ediniş şekilleri ile birleştirerek, şirketin yeni filo yapısı konusunda karar vermektir.

FİLO YAPILANDIRILMASI:  Evet;  ilk ele alınması gereken konu bu olmalıdır. Zira bir havayolu için özellikle kriz döneminde finansal konuda en önemli hususun öncelikle mevcut borçların ödenmesi olduğu açıktır.

Tabii ki; Global kriz sonunda şirketin 2020 yılının ilk çeyreğindeki  ( Ocak-Şubat-Mart )  yolcu sayısını süratle yakalayabilmesini düşünmek ihtiyatlı bir yaklaşım olmamasına rağmen bu hedefe kısa bir sürede ulaşılabileceğini varsayan bir havayolunun, mevcut riski hesaplamak sureti ile filosunu muhafaza etmeye karar vermesi de olasıdır. Ancak bu denli büyük bir riski göze alacak olan yöneticinin / yöneticilerin varlığı tartışılır. Yaşanan bu süreçte ihtimal hesaplarının yanıltıcı olabileceğini, başka bir deyişle evdeki pazarın çarşıya uymama ihtimalini göz ardı etmemek gerek. Yolcu miktarının nelere göre değişkenlik arz edebileceğini çok çok iyi değerlendirmek gerekecektir.

THY filosunu incelersek,  ( 2019 yılı 12 aylık THY faaliyet raporu ) 350 adet uçağa sahip olan bu filoda THY özvarlığı olan uçak sayısı yalnız 44 adet. Filodaki 219 uçak finansal lease ( finansal kiralama)  ve 89 uçak ise operasyonel lease ( operasyonel kiralama)  yolu ile edinilmiş. Edinme yöntemi ne olursa olsun sonuçta bu uçaklar için bir kira ödemesi yapıldı / yapılıyor. Operasyonel kiralama süresi sonunda kiralanan uçağın iyi durumda iade edilmesi şartı var. Hatta sözleşmelerde bu konunun başka ifadelerle daha sağlama alındığı da biliniyor. 89 uçağın sözleşmede de belirtilen iyi ( teslim alınan)  duruma getirilmesinin ne denli büyük maliyetli bir iş olduğu ve de ne kadar büyük bir iş gücü gerektirdiği yaşanmış örneklerden ötürü biliniyor. Kriz dönemlerinde bu tür bir işlemin yapılabilirliğini düşünmek kanaatimce imkânsıza yakın.  Filodaki uçaklardan 219 adedi de Finansal Leasing yolu ile edinilmiş olmasından ötürü genelde uzun bir vade için anlaşılmış olan kiralama dönemi sonunda varlığın bedelsiz olarak ya da nominal bir bedel üzerinden kiracıya devri de mümkün olabilir. Bu konudaki bilgim net olmamakla birlikte THY filosunun genç olması kiralanmış olan uçakların bedelsiz olarak THY’ na devredilmesine imkân tanımayacaktır. Uçakların nominal değerlerinin de böylesine bir kriz ortamında küçümsenmesi mümkün olmayan bir bedel olduğu açıktır. Ekonomik kriz sürecinde THY tarafından neyin tercih edileceğini tabii ki bilmiyoruz. Bildiğimiz bir tek şey var ki, uçakları kiralayan şirketlerin sözleşme hükümlerine bire bir riayet edilmesi isteyeceği. Eğer bizden geri alacakları uçakları başka bir havayoluna kiralama imkânları olsa daha geniş davranıp uçakları bir an önce teslim alma cihetine gidecekleri mutlak. Ancak böyle bir durum söz konusu değil. Zira istisnasız tüm havayolları aynı durumda ve ellerindeki uçakları bir şekilde iade etme peşinde. Bu taraftan da bakınca durum pek parlak değil.

TÜRKİYEYE EN FAZLA TURİST GÖNDEREN ÜLKELER: Malum Türkiye’ye en fazla turist gönderen ülkeler arasında Almanya senelerce 2 ci sırada yer almış. 2019 yılında da bu görünüm bozulmamış. 16 Nisan 2020 günü Almanya Dışişleri Bakanı yurt dışı tatil seyahatlerinin serbest bırakılması için bir neden olmadığını bildirerek son iki ay içerisinde yapıldığı üzere yurt dışında kalan vatandaşların ülkeye geri getirmek ( 240.000) gibi bir faaliyette bulunamayacaklarını ifade etti. Herhangi bir sorun durumunda açıklamada yer alan “ gidenler, gittiği yerde kalacaktır” benzeri bir ifade ile belirtilmek istenen husus yeterince açık zannederim çoğu aynı durumda. Birinci sırada bulunan ülke ise Rusya. O daha da zor durumda. Sıralamaya bakarsak hiç birinin diğerinden farkı yok.

Konuya başka bir açıdan bakarsak, Korona tüm ülkeleri sarstı. Sarsmak ötesi bu kriz süresince ülkelerinin sektörlerine, genel iş yaşamına ve vatandaşlarına yardım eden, el uzatan tüm ülkeler ekonomik açıdan allak bullak oldular. Bu kez erken başlayan Global Ekonomik Kriz tartışmalarında kötümser beklentiler kısa sürede güçlü eğilim haline geldi. Reel ekonomilerdeki olumsuz gelişmelerin Korona Krizi öncesi başladığını ekonomistler uzun süredir zaten dile getiriyorlardı. Pandemi’ de bunun üzerine tuz biber ekti. Dünyanın en büyük uçak üretici firmalarından biri sektörün yeniden eski haline gelebilmesi için en az 4-5 yıllık bir süre gerektiğini belirtiyor. Bu durumda hangi ülke vatandaşlarının yaz tatili için başka bir ülkeye gitmesine rıza gösterir. Bu kriz döneminde hangi ülke vatandaşlarının başka ülkelerde harcama yapmasının yolunu açar. Yukarıdaki Almanya örneğinden de anlaşılacağı üzere turizm faaliyetleri bir şekilde kısıtlanacaktır. Dolayısı ile hem Türkiye hem de bu konudan kazanan diğer ülkeler Turizm gelirlerinin çok büyük bir bölümünden zorunlu olarak vazgeçecektir. Bu durumun Havayollarımıza doluluk oranındaki büyük bir düşüş olarak yansıyacağı tabiidir

BAŞKA ENGELLERİMİZ DE VAR:  ALINMASI ZORONLU OLAN CORONA TEDBİRLERİ: Tüm dünya ülkeleri bu veya benzeri tedbirleri aldı / alıyor. Bu sene yabancıları cezbeden tatil köylerimiz aynı ilgiyi görecekler mi? Turizm bakanlığının açıkladığı çalışma şeklinin eskisine nazaran ne kadar pahalı olabileceğini kestiremiyorum.  Ben bunu otobüslerin koltuk adedinin yarısı kadar yolcu taşımaları iznine benzetiyorum. Yer yerinden oynamıştı, otobüs şirketleri biletleri pahalı satıyorlar diye. Bu kısıtlamayı koyanlar otobüs şirketlerine giderlerinizin yarısını devlet karşılayacak demedi ki. Aynı hesap. Açık büfe servis ile yemeklerin masalara götürülerek servis elemanlarınca sunulması arasındaki maliyet farkını ancak konuya vakıf olanlar anlayabilir. Bir de otelin mevcut yatak sayısının yarısı kadar misafir kabul edeceğini düşünürseniz, yerli turistlerin bile 2020 yazını evlerinde geçireceklerine inanabilirsiniz. Bu da THY ’nın muhtemel yolcu sayısını menfi bir şekilde etkileyebilecek bir faktör olarak dikkate alın isterseniz.

İster misiniz, şehirlerarası ve şehir içi Otobüsler için uygulanan koltuk adedinin yarısı kadar yolcu kabulüne ilişkin uygulama uçaklar için de geçerli olsun. Olur, mu olur. Nedeni bilindiğine göre kimse ağzını da açamaz. Daha şimdiden uçakla seyahatin başlaması için 4 saat gerekiyor, Sivil Havacılığın normale dönüşü için ise 5 yıl gerekiyor türü haberler yayınlanıyor. İngiliz uzmanların görüşü böyleymiş. Vur deyince öldüren ülkelerin uygulamaları nasıl olur Allah bilir?

NEYSE Kİ KARGOMUZ İYİ GİDİYOR: Her ne ise ki THY kargo uçuşları halen devam ediyor. Ataköy de oturduğum için tepemizden geçen uçakların sıklığının farkındayım. Temennimiz hiç durmaması. Akmasa da damlar. Hem de büyük damlalar düşebilir hazneye. Turkish Cargo THY’ nın dünya ile kurduğu hava köprüsünü kargo taşımacılığı ile devam ettiriyor. Filosunda bulunan 25 adet yüksek kapasiteli Cargo uçağına ilaveten yolcu taşımayan ve parka çekilmiş bulunan B 777 ve Airbus 330 yolcu uçaklarını da kargo taşımacılığında kullanmaya başladı. Haftalık 155 uçuş ile yürütülen kargo taşımacılığı bu uçaklar ile yapılan haftada 60 uçuş ile ( planlanan uçuş sayısıdır) destekleniyor. Evet, dünyada 55 ülkeye sağlık malzemesi desteği verdiğimize ilişkin haberler gazetelerde yer alıyor. Adet bu gün artmış da olabilir. Satıyor muyuz yoksa destek mi veriyoruz belli değil.  Herhalde Türk Hava Yolları da bu uçuşları destek mantığı ile amme menfaatine yapmıyordur. Maddi bir karşılığının olmasını temenni ediyoruz.

HOŞ O DA ZOR AMA ARABA SATAR GİBİ UÇAK SATILMAZ. TABİİ ALINMAZ DA: Sivil Havacılıkta, uçakları bu gün iade et / sat yarın ihtiyacına göre geri al, bu mümkün değil. Bir sene sonrayı da, daha sonrasını da düşünmek ve planlamak gerekir. Havayollarının yöneticilerine Allah kolaylık versin demek isterim. 18 senedir belki de ilk kez THY’ den ayrılmış olmaktan ötürü mutluyum. .

Evet, uçak deyince onu havada tutan kadrolar da peşinden gelir. Ve de her şey, herkes onların peşinden koşar. Aslında tüm sistem bu uçakları havada tutmak için çalıştığına göre, Havayolunun her şeyidir uçaklar. Bu gün de yarında. Temenni ederiz ki öbür gün uçaklar yine yolcu dolu olacak.  Yapılacak olan tüm bu çalışmalar bu gün ve yarını mümkün olan minimum zararla atlatıp, öbür güne hazırlıklı olmak için. Tekrar kolaylıklar diliyorum. Allah yardımcınız olsun.

Ekonomik Kriz: Havayolları, Uçaklar ve Çalışanlar

Yorumlar Tüm Yorumlar (39)

Peki hocam son soru ~ 4 yıl önce
Evet personel çıkarması abez kaçmaz ... Sonuçta bir şirket peki azaltmaya giderse öncelik hangi alanda olacak ve sadece yaş haddini dolduranlar mi yoksa son gelen önce gider kıdem tazminatından kaçmak mi ?

Yanıtla

Kalan karakter 1000
CVP PEKİ HOCAM ~ 4 yıl önce
EĞER, GEREĞİNDEN FAZLA ADETTE İSTİHDAM YOKSA İNSAN ÇIKARTMAK ZOR.ANCAK ŞİRKET KÜÇÜLECEK İSE ( FİLO, UÇUŞ NOKTALARI, VB..) O ZAMAN TENSİKAT KAÇINILMAZ OLUR. SON GELEN, İLK GİDER'DEN UZAK DURURLAR.öNCE YAŞ HADDİ VE DE EMEKLİLİĞE HAK KAZANANLARDAN BAŞLAMAK MANTIKLI.HAVA YOLLARINDA BU ÖRNEKTEN NE KADAR VAR BİLEMİYORUM.ŞİRKETİN ÖNCE KÜÇÜLME KARARI VERMESİ GEREK.
All about ~ 4 yıl önce
öncelikle şunu belirtmeliyim, yazılarını ilgiyle takip ettiğim tek kişisiniz.. kesinlikle çok güzel tespitleriniz var. havacılık büyürken kendisine yontanlar, küçülürken kime yontacaklar? merak ediyorum.. fakat şu bir gerçek, aşı veya ilaç bulunup yaygınlaşmadıkça uçaklar yerde kalacak.. havayolu işletmelerinden de erken davranıp küçülenler, hayatta kalacak.. thy acilen %30-70 küçülmek zorunda.. eger bu kriz 4-5 sene sürecekse ki öyle gözüküyor, rakiplerine karsı ayakta kalabilmesi için bu zorunlu.. ist havaalanın neden yapıldığını herkes biliyor, mantıklı birşey aramaya çalışmak nafile aynı zafer de olduğu gibi.. teşekkürler emekleriniz için..

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Hem dertli hem dertsiz Kaptan. ~ 4 yıl önce
Her şey güzel olacak. Geleceğe yönelik yorum yapan bir çok müneccim var! Havacılıkta kararlar alıp uygulayan yürekli insanlara ihtiyaç vardır. Bunu Emirates yaptı ve kâr açıkladı. THY ise sineye çekilip ya maaş kesintisine gitti yada hiç ücret vermedi. Oysa kendi çalışanını koruması ve ortada bırakmaması gerekirdi. Devletinin keyfi yerinde ya diğerleri! Sadece kargo uçuşu yapan şirketler var. THY de bunu yaparak öngörülü bir davranış sergiledi. Sanırım bu kargo uçuşları bizlere bir nebze olsun nefes aldırıyor. Şahsen ümidim iyimser ve her şey Ağustos ayı ile itibarı ile düzelecek. Yine de doğruyu ve geleceği Allah bilir. Neyi nasip eder ancak ve ancak O bilir. Yeterki biz biz olalım, temiz olalim, doğru olalım, birbirimizi destekleyelim, ayrımcı olmayalım, tedbirler alalım ve yolumuzda kimseyi incitmeden yürüyelim. Zaten belirttiğim nitelikteki bir topluluğu Allah aydınlığa çıkarır. Kimse ümitsiz olmasın.
sayın kaptana ~ 4 yıl önce
acaba emirates 2018-2019 mali yıl için mi kar acıkladı? yoksa mart ayı için mi?? iata sitesine bakarsanız sektörün aylık yaklaşık 30 milyar dolar zararda oldugunu görürsünüz..örnegin lufhansanın aylık zararı 700-800 milyon euro..buna ne kadar dayanabilir havayolları?? thy nin kargo operasyonu yapması mı öngörü?? elinde 25 kargo uçağı var, talep var, ne yapsın? uçurmasın mı? diğer havayolları yolcu uçaklarını kargoya cevirdiler de uçuyorlar?? ben de iyi olsun istiyorum, fakat istemek ayrı, gerçekler ayrı diye düşünüyorum.. müneccimle vizyonerlik arasında da bir fark olduğunu düşünüyorum.. covid-19 korkusu ile markete uzaya gider gibi giden, evladına-cocuguna sarılamayan insanlardan, zorunlu olmadıkça uçmalarını beklemenin cok mantıklı olduguna inanmıyorum sadece.. işletmelerde insanlar gibi gelecekteki öngörüleri doğrultusunda kararlar alırlar ve bunun sonucu da kar veya zarar ederler.. başta ülkemiz olmak üzere, tüm dünyanın eskisinden daha iyi olması dileklerimle...
Yazınıza saygı duyuyorum ~ 4 yıl önce
Hocam ama katılmıyor. Pegasus bile personel çıkarmıyorsa thy hiç çıkarmaz. Hocam zira devlet destekli teşekkül yani thy devlet destekli olduğu için mali zarar olacağını düşünmüyorum . Thy de işten çıkarma olacaksa bin kişiyle bu açık kapanmaz eğer dediğimiz gibi sert bir zarar varsa 5 bin 10 bin olur ki Buda biraz hayal ürünü Hocam

Yanıtla

Kalan karakter 1000
CVP YAZINIZA SAY.. ~ 4 yıl önce
KİBAR YAKLAŞIMINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER EDİYORUM.BEN YAZIDA ADET BELİRTMEDİM ZANNEDERİM.BU TÜR KONULARDA ( FİLO- İSTİHDAM) THY İLE PGS'Yİ KIYAS ETMEK MÜMKÜN DEĞİL.TABİİ Kİ SAMİMİ TEMENNİMİZ KİMSENİN BURNUNUN KANAMAMASI.TEKRAR TEŞEKKÜR EDİYORUM.
Neden ki? ~ 4 yıl önce
bu kadar işsizlik, kimilerinin küçük ülke geliri kadar zenginliği, aslında hakkımız olan hiçbir doğal kaynağa parasız yada çokkkk para vermeden ulaşamama (nerdeyse soluduğumuz havadan bile para isticekler), sağlıksız ve güvencesiz çalışma koşulları(bu pandemide daha anlaşılır oldu), normal zamanda aşırı mesai... ya biz neden sosyalizme geçmiyoruz hakkikaten?

Yanıtla

Kalan karakter 1000
CVP AZAP CİHAN ~ 4 yıl önce
SÖYLEDİKLERİNİZİN TÜMÜNE İNŞALLAH DİYORUM. HELAL OLSUN DİYECEĞİME ŞÜPHENİZ OLMASIN.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
hocam ~ 4 yıl önce
10 numara yazı olmuş...teşekkur ederim.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
azap cihan ~ 4 yıl önce
thy güçlü ve kararlı bir şirkettir, daralma olsa bile çalışanını korur kollar, thy nin başarısını çekemeyenlere buradan ekmek çıkmayacak. Thy'nin sipariş verdiği uçaklarda teslim edilecek ve hazırlanacaklar. Temmuz Ağustosta yüzde 95 lik doluluk oranlarımızı buraya not ediyorum, o zaman açar bakar altına ya helal olsun ya da naaberr diye yazarsınız. naberr yazacaklarına inananlara söyleyeyim,daha çok beklersiniz

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Güldüm ~ 4 yıl önce
Ya ne komiksin. %95 bide:))) paşam aç biraz yabancı kaynak oku! Ben sana peşin peşin yazayım. NABERRR
Xl ~ 4 yıl önce
Eylüle kadar aşı ulaşılabilir hale geldi geldi. Yoksa tüm dünya ülkeleri yarı yarıya küçülür. Her şey birbirine bağlı günümüz dünyasında
Outgoingci ~ 4 yıl önce
azap cihan dalga mı geçiyorsunuz? Bu öngörüye nasıl ulaştınız? Bir çok havayolu şirketi yöneticileri bile off-the-record öngörülerini 2020 için küçülme olarak yaparken sizin bu yüksekten uçmanızın gereçkesi nedir? Ayaklarınız yere bassın
CVP EMEKÇİ ~ 4 yıl önce
FREE SHOP'LARIN DURUMUNUN HAVALİMANLARININ VE DE YOLCULARIN DURUMUNDAN SOYUTLANMASI MÜMKÜN DEĞİL TABİİ Kİ.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
En çok etkilenen istanbul havalimanı ~ 4 yıl önce
Bilinçsiz yöneticilere haddinden fazla maaşı işçiden çıkaracak çünki başında işi bilen sani bey gibi yok..kendi maaşı eksilmesin diye işçi harcayan bir yöneticide başarılı olamadı 2 yıldır ve gitmediği sürece de havalimanı nede firmalar krizleri önleyemez..acilen krizi yönetecek bir havalimanı ceosu ile THY ortaklığı ile kriz çözülür

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Yasa, yasa, yasa!.. ~ 4 yıl önce
İşte zurnanın zırt dediği yere geldik ya da uçurumun ucuna mı desem?.. Havacılık yasası yok! Özlük hakları hak getire! Sendika sadece bayrak taşıyıcıya var, diğer firmalara o da yok, olsa korur muydu?! Bilemem... Evet sayın hocam, Allah herkese sağlık versin öncelikle... Geçici olan İstihdamı koruma kanunu ya da düzenlemesi bitince hiçbir yasası olmayan, koruyucu özlük haklarından yoksun uçucu personele ne(ler) olacak? Var mı duyan bir Allah'ın kulu?!

Yanıtla

Kalan karakter 1000
CVP YASA, YASA,.. ~ 4 yıl önce
HAVACILIK YASASININ BULUNMAMASI SİVİL HAVACILIK GM VE THY BAŞTA OLMAK ÜZERE TÜM HAVAYOLLARI YÖNETİCİLERİNİN MÜŞTEREK BİR HATASI. TABİİ SENDİKANIN DA. SENDİKA THY ÇALIŞANLARINI KORUDUĞU KADAR DİĞERLERİNİ DE KORURDU MUTLAK.SİZ GÜZEL ÖZETLEMİŞSİNİZ. ZURNANIN ZIRT DEDİĞİ NOKTAYA GETİRDİ BİZİ KORONA.

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000