17 Mart 2014, Pazartesi
Çetin ÖZBEY
Çetin ÖZBEY [email protected]
  • Her yoruma cevap yazınca güzin abla köşesi gibi oluyor,çetinnnn abiiiiii
  • bizim kızım sana söylüyorum türü yazılardan anlamadığımızı size bir kaç kere yazmıştık. Bu da öyle bir yazı değil mi? Sizin açık açık THY şöyle yapıyor, çelebi şöyle yapıyor, TGD bunların hiçbirini yapmıyor diye yazmanız daha iyi. size veri iletiliyor hunu biliyorum. gonderenlerde vazgececek.kullanmıyorsunuz. Guzel yazıyorsunuz ama çoğumuza hitap etmiyor.
  • Cetih Hocam Futbol konusunda anlam vermek ve dusunmek dahi istemediim gelismeler diyebilirim. Ancak artik stres dolu yasamaya alistik ve bu karsilasmada olay yasanmamasi bir mucizeydi zaten. Her iki tarafin patronlari tarafindan taraftarlarina yaptirim guclerini gostermek istercesine ve kabadayi usluplarla verilen ifadeler bu olaylari tetiklemis olaganlastirmistir. Danismanlik ise bizler icin bir terapi gibi algilanmakta. Daha onceki donemlerde gerek ailevi gerekse eski esimin kariyer ve gelecek planlari icin bircok defa ve farkli kisilerden kurumlardan danismanlik hizmeti aldik. O zamanlarda ogrenmis ve bu kaniya varmistim. Sonradan ise gozlemleyerek saglama yolunda dogru sonucu netlestirdim. Danisman sizin istediginiz dogrultuda yonlendirirse cok bilgili ve ne istediginizi bilen deneyimli gibi sifatlarla yuceltilir. Ancak saglikli bir cerceve icin yanlislarinizi soyleyip tersi yonde cark etmenizi isterse gzekali nasil bu isi yapabiliyor kim olsa bunu soyler geri kafali gibi sifatlarla batirilir. Ve cikista yonlendirme donucuna gore hissedilenler terapi dolayisi ile danismanin notudur. Tum bunlarla birlikte hirsli bir yapiniz varsa ve bu hirs sizi ele gecirmisse en sinunda basladiginiz yere donuyorsunuz. Ancak suclu paranizi alan ve hicbir ise yaramayan danismandir. Insanlarimiz danismanliktan bunu anlamakta. Zaten bizler ataerkil yapi olarak danismayi severiz ama danistigimizi elestirip bildigimizi yapmaya bayiliriz.
  • cetin. sen ne demek istiyorsun anlamadım. Konu fb _ trabzon mu yoksa başka bir şeymi var satırların arasında.
  • Danışman ; belirli bir konuda bilgi ve uzmanlık sahibi olan ve mutlak görüşlerinden yararlanmak üzere görevlendirilen kişi. Gerçi bu göreve atayan kişide danışmayı bilecek . Oda ayrı bir cesaret bence. Bu olması gerektiği hali. Ama uygulamada isr danışmanlar kendilerini bu göreve atayan devlet adamı, patron kimse onların hoşuna gidecek görüşler açıklayan,en kritik anlarda ağzını açmayan, yanlışlıklar karşısında da mümkünse hiç ses çıkartmayandır. Nedeni ise aslına uygun bilgi ve becerileri olmadığından . Şu Fenerbahçe- Trabzonspor maçına gelince ben sizin kadar iyi niyetli değilim.Daha maç başlamadan çatılara polis yerleştirmeler filan sizcede anlamlı değilmi ? Memleketin ahvali ortada. Bu önceden hazırlanmış provakasyondur. Hem ilgi alaka dağıtmak hemde Fenerbahçe adına yürütülen olumsuz kampanya için örnektir. Bunu Trabzonspora veya Trabzon halkına yüklemek hepimizle alay etmektir.
  • EVET YAZIDA VEYA KONUŞMADA NE ANLATILMAK İSTENDİĞİNİ İYİ ANLAMAK GEREK. İLK DANIŞMAN OLDUĞUM ZAMAN MESLEKİ BİLGİNİN YETMEYECEĞİNİ DÜŞÜNMÜŞ VE DE BU KONUDA YAZILMIŞ İKİ ADET KİTAP ALIP OKUYARAK BİR ŞEYLER ÖĞRENMEK İHTİYACI HİSSETMİŞTİM. BOŞA GİTTİĞİNİ SÖYLEYEMEM, BEN BİR ŞEYLER ÖĞRENDİM. SON CÜMLEDE MİLİM ABARTI YOKTUR. BENİM GÖRDÜĞÜM DANIŞMANLARIN GÖREV SÜRELERİ HİÇ UZUN OLMADI. İSTİSNALAR PATRONA YAKIN OLUP ONLARI İYİ TANIYANLARDI. ANCAK ŞUNU DA KABUL ETMEK VE BELİRTMEK GEREKİR Kİ, DANIŞMANLIK YAPTIĞINIZ KİMSEYE HER KONUDA " YAHU BEN NE DOĞRU BİLİYORMUŞUM " DİYE DÜŞÜNDÜRMEK DE BÜYÜK BİR KABİLİYET VE BECERİ İSTER. TAKİBİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDİYORUM.
  • kendini beğenmek 15 Mart 2014, Cumartesi 23:28:06 17.3 yazınızın duyurusu biraz önce bir arkadaşım tarafından bana geldi. okudum. hayret ettim. danış bana bölümünde açık açık kendinizi methediyorsunuz. normal düşünen biri bunu yapmaz. bırakında okuyanlar sizi metetsin. o gonderimi geri alın. almazsanız herkes sizi ayıplayacak. bu nasıl bir yazıdır allah aşkına.arkadaşıma sordum sizi böyle anlatmadı. Dayanamadım yazdım...

GERİLİM TAVAN YAPARSA

Yaşamda, işyerlerinde hırsına gem vuramayan yöneticilerin toplulukları, şahısları, kurum ve kuruluşları ne denli yanlışa götürdüklerini, nasıl yıprattıklarını çoğumuz bir şekilde yaşamış veya görmüşüzdür mutlak.

Herkesçe bilinen malum gelişmelerden sonra Trabzon şampiyon benim, verin kupamı diyor, Fenerbahçe ise kulaklarını sağa sola kapatıp Türkiye Futbol Federasyonu bu anlamda resmi bir bildirimde bulunulmadığı için kupayı müzesinde muhafaza ediyor. Neticeten iki takım arasında bu konuda bir anlaşmazlık var. Takımlar da taraftarlar da belki yöneticiler de birbirine karşı. Konumuz kimin haklı ve ya kimin haksız olduğunu, kupanın hangi takımda olmasının doğru olacağını veya Futbol Federasyonu’nun bu konudaki tutumunu, başka bir deyişle yönetim tarzını tartışmak değil. O beni aşar.

İster günlük yaşamda, isterse iş yaşamında olsun her insan savunduğu konuyu canlı tutmak veya insanların desteğini sağlamak için kamuoyu oluşturma ihtiyacı hisseder.  Ancak kamuoyu oluşturmak için çalışmak başka, insanları bir noktaya çekebilmek bahasına ortamı gerebilecek davranış ve konuşmalar yapmak çok başka davranış tarzı. Bunun ayırımını titizlikle yapabilmek gerekir. Zira bu veya benzeri bir tutumdan ötürü konu uzar, insanlar karşı karşıya bırakılır ve gerilim bir noktada tavan yaparsa, daha sonra herkesi üzmesi kaçınılmaz olan gelişmeleri kontrol altına almanın mümkün olmayacağına ilişkin bir örneği geçtiğimiz hafta oynanan Trabzonspor-Fenerbahçe maçında yaşadık. Kanaatimce hırsa gem vuramamanın bir sonucuydu yaşananlar. Hırsın başladığı yerde saf duyguların bittiğini unutmamak gerekir. Hani derler ya,” HIRS İLE MUTLULUK HİÇ YAN YANA DURMAZMIŞ”. Her ne kadar olan bitenin kabahatini an itibarı ile Fenerbahçe ve Trabzonspor yönetimlerinde bulmuyorsam olayların tarafların üzeri hafif kabuklanmış yarayı her fırsatta kaşıyarak yeniden canlandırmaları sayesinde ortaya çıktığı inkâr edilmesi mümkün olmayan bir gerçek. Geçmişte anlaşmazlık konusunda tarafların yöneticilerince verilen beyanatların beyinlerde bıraktığı derin izlerin basının desteği ile iyice kemikleşmiş olması nedeninden kaynaklanan minik bir kıvılcım bu yangını çıkartmış olabilir mi? Mümkün.Kaldı ki Trabzonspor Kulübü Başkanının maç öncesi tansiyon düşürücü konuşmaları da var. Buna rağmen. Demek ki Sn.  Hacıosmanoğlu ’nun “misafirlerimizi ağırlarız” beyanı yeterince yüksek perdeden değildi veya Trabzonlular bunu Karadeniz toplumunun verdiği bir söz olarak algılanmadı. Daha önce kibrit çakılmıştı.  Alevler yükselmeğe başlayınca sağduyu çağırısının tabii ki faydası olmadı.

Oysaki Trabzonspor’un 2010–2011 sezonundan bugünlere gelene kadar büyüyen, hatta katlanan hırsını Fenerbahçe’den çıkartmasının en etkili yöntemi, rakibini Hüseyin Avni Aker Stadı’nda Trabzon seyircisi önünde yenmek ve onun 2013-2014 yılı Süper Lig şampiyonluğunu kazanamaması konusunda büyük pay sahibi olmaktı. Hal böyle iken Trabzonspor taraftarları yapılabilecek en yanlış davranışı sergileyerek Fenerbahçe’ye pırıl pırıl bir üç puan hediye etti.. Tabii ki, Trabzonspor, bu oluşumda kendisine ait olduğunu düşündüğü kupayı müzesinde muhafaza eden Fenerbahçe’den doğal olarak daha fazla hırslıydı. Oscar Wilde’ ın “ HIRS BAŞARISIZLIĞIN SON SIĞINAĞI“ şeklindeki yaklaşımının doğruluğunu gösteren ne çok olay yaşadık bu ara değil mi? Hele hele hırsın mantığın çalışmasını engellediği durumlarda olup bitene çözüm bulmak olası değil.

Evet, başarısızlığın son sığınağı hırs.  Peki, başarı nerelerde? Dünyanın sayılı iş adamlarından, Çelik Kralı namı ile ünlenen Andrew Carnegie’ nin mezar taşında şu yazıyor.” Burada kendinden çok daha akıllı insanları etrafında toplayarak başarıya ulaşmış basit bir insan yatıyor.” Tek başına bir şey yapmak mümkün değil. Tüm yöneticiler için başarılı olmanın en basit kuralı bu. Hırs insanı en uca kadar götürüp bu arada bir de tek adam olma noktasına getirirse sonucun hüsran olacağını kestirebilmek zor olmasa gerek. Bu da tabii ki o insanın etrafındaki sözüm ona ekibin, takım mensuplarının hatasıdır.

Elinde çekiçle dolaşan insan, etrafındaki her şeyi çivi olarak görmeğe başlar derler. Vurur da vurur. Bilgi eksikliğinin kurnazlıkla beceri noksanlığının ise zorbalıkla kamufle etmenin çok yaygın olduğu tahsil düzeyi alt seviyelerde olan topluluklarda, hakim konumdaki grubun zihnindekilerin toplumun bir bölümünü etkilemesi kaçınılmaz. Hırsın, kelime olarak anlamını hepimiz iyi kötü biliriz.   Özel anlamda ( Istılah ) ise; mal, makam, şöhret, ilim, sevap kazanma gibi maddi ve manevi imkânları elde etmek ve bu imkânları gerçekleştirmek için gösterilen şiddetli arzu, tutku manasında kullanılmaktadır. Psikolojik açıdan ise hırs, doymak bilmeyen bir açlık ve sınırsız bir tatminsizlik durumu olarak ifade edilmektedir. Platon yüzyıllarca önce liderin hırssız olması gerektiğini şu ifadelerle dile getirir. “ İktidar, iktidara düşkün olmayanlara verilmelidir.” Bildiğiniz üzere bu duyguyu aşırı şekilde yaşayan kişilere “Haris” veya “Muhteris” denir. Muhterisler yalnız hırs duyduğu şey için yaşamaya başlar ve de bu uğurda karşısındakilere zarar verebilirler. Bu söz ve hırsın kelime anlamının açılımı benim ifadem değil. Âdem Dölek’in, İlahiyat Fakültesi dergisindeki, ( Cilt: XI, Sayı VI, Temmuz-Aralık 2003 ) SÜNNET IŞIĞINDA HIRS HASTALIĞI VE KORUNMA YOLLARI başlıklı yazısından alıntıdır. Dolayısı ile bahis konusu yazının başlığı ve kapsadığı hususlar Yüce Peygamberimizin ( SAV  ) hadislerinin ışığında şekillendirilmiş.

Trabzonlu arkadaşlarımızın küçük bir kısmının bu hırstan arınma konusunda pek başarılı olamadıkları bu olayla daha net göründü. Trabzon’umuza, kendilerine, kendi takımlarına kötülük ettiler.

Bu oluşumu isterseniz geçmişin bir kesiti ile arzu ederseniz ülkede yaşanmış olan olaylar ile üst üste koyun. Göreceksiniz ki örtüşecektir. Hırsa gem vurulmaz, buna ilaveten insanlar ağzından çıkanı duymaz ve de gerilim tavan yaparsa ise Türkiye’mizin kaybı üç puanla da sınırlı olmayacaktır. Prestij kaybımızın telafisi ise çok uzun seneler sonra belki mümkün olabilecektir. Tıpkı bu sezon Trabzonspor, Fenerbahçe maçında yaşananların çok uzun seneler unutulmayacağı ve Avni Aker’ e deplasmana giden her takımın bu yaşanmışı hatırlayacağı gibi.

Her ne ise, olanı biteni, tüm Trabzon futbol severlerine mal etmek mi gerekir? Tabii ki hayır. Bu tür saçmalıklar maalesef birkaç kendini bilmezin benzine ateşle yaklaşması sonucunda başlıyor. Daha sonra ise bu yangını söndürebilmek itfaiyeciler için bile çok zor.

Belki sizi güldürecektir ama şayet Sayın Aziz Yıldırım maç öncesi “Ben Fenerbahçe’min futbolcularını Karadeniz insanına, dolayısı ile Trabzon halkına teslim ediyorum” gibi bir söylemde bulunsaydı, belki de statla yine bir şeyler olabilirdi. Olabilirdi ama Trabzon halkı bunun kışkırtıcılarını/düzenleyicilerini bertaraf eder ve hadiseler dar çerçeveli kısır bir olay çerçevesinde kalırdı. Ve gerisini Trabzonlular kendi içlerinde hallederlerdi. Ben Karadenizlileri böyle tanıyorum. Ve de yanıldığımı zannetmiyorum.

Benim yukarıda söylediğim üç dört kelime size basit gelebilir.
Ancak, eminim ki Karadenizliler bunu farklı anlarlar.
Ben bir ara Fatsa’da onlara emanettim.
Bunu, bire bir yaşadım.
Karedeniz’ in tadını, tuzunu ve insanlarını iyi bilirim.
Halen Unutmadım.

Danış Bana.

Ve ben bu güne kadar gördüğüm en iyi danışmanım. En iyisi ve dolayısı ile en başarılısı.  Biri kısa, iki üç ay gibi kısa süreli diğeri ise daha uzun bir dönemi kapsayan iki süreç boyunca  kurumların en üst noktasına bu unvanı taşıyarak danışmanlık hizmeti verdim. Belki inanmayacaksınız ama sıfır hata ile çalıştım. Her insan hata yapar ama bu görevimde hiç bir yanlışlığım olmadı. Hizmet verdiğim üst yöneticiyi hiç zor durumda bırakmadım ve de önerilerimle onları dik yokuşlarda tıknefes etmedim. Evet; sıfır hata ile tamamladım bu görevi. Çünkü danışmanlığını yaptığım kimseler bana görevim süresince hiç bir şey danışmadılar. Kendilerini mi düşündüler,  yoksa benimi bilemiyorum.

Evet, bu ara danışmanlık denen müesseseye inanılmaz takıldım. Tabii ki her insan önce kendi danışmanı olmalıdır ama ilgi sahası kişinin eğilemeyeceği kadar geniş, sorumluluğu bir o kadar fazla olan Başbakan dâhil üst seviyedeki tüm yöneticilerin kaliteli bir danışmanlık hizmeti alması kanaatimce şart. Aksi takdirde geçmişte görüldüğü gibi gaf üzerine gaf yapmamak mümkün değil. Biri çıkar 23 Nisanda koltuğunu bıraktığı çocuğa Başbakan sensin, ister asar, ister kesersin  diyerek tabir uygunsa kendi düşüncesini ortaya koyar. Diğeri Samsunda konuşma yaparken o dönemde Samsun Sporun birinci ligde top koşturduğunu bilmeden “ Futbol takımınızı birinci lige çıkartayım mı diye sorar. Bir diğeri ise konu Türkiye’nin Anakent’lerinden birinde tertiplenen mitingde kendisini dinleyen halka “ Burayı büyükşehir yapayım mı?” diye seslenir. İnanmak zor ama bunları alt alta yazmaya kalksan kitap olur. Bu konuşmaları hazırlayan veya patronunun yapacağı konuşmaları önce gözden geçirmeyen bu usta Danışmanlara saygılar sunuyorum.  

Dwight D. Eisenhower 1944-45 yıllarında Batı Avrupa'daki Müttefik kuvvetlerinin Başkomutanlığını yapıyordu malum. Lisedeyken kendisi ile ilgili anlatılan bir hikâyeyi okumuştum bir yerde. IKE o sıralarda nereye giderse gitsin bir rütbesiz eri yanında taşırmış. Üstelik bu er, zekâsı ile temayüz etmiş bir askerde değilmiş. Standart ve belki de biraz altında bir zekâya sahipmiş. Ve de tabii ki bu birliktelik komutanlık mensupları açısından büyük bir merak konusuymuş. Eisenhower bu beraberliğin nedenini sorabilenlere onu takdim ederken “ Danışmanım “ diye prezante edermiş. Neden buna gerek duyuyorsunuz diye soranlara “Benim ne söylediğimden ziyade insanların onu nasıl algıladıkları nasıl anladıkları önemli. Yapacağım her türlü konuşmayı ve vereceğim yazılı emrin metnini öncelikle bu arkadaşıma okuturum. Bana o kadar yardımcı oluyor ki anlatamam. Onun yardımı ile yanlış anlaşılması muhtemel birçok hatamı düzelttim. Öncelikle ifademi onun doğru anlaması gerekir” cevabını verirmiş.

Yurt dışında bu görevin nasıl yapıldığını bilemiyorum ama Türk usulü danışmanlıktan bekleneni sağa sola iyi bakarak çok çok iyi anladım. Çoğunlukla danışmanlık hizmeti almak için genelde ( bu cümle benimle ilgili değil ) küçümsenmeyecek para ödüyorlar.  Ödemeye ödüyorlar ama her şeyi, her konuyu iyi bildikleri için istihdam ettikleri insanın hiç bir önerisine de kulak asmıyorlar.  Onu dinlemiyorlar. Danışmanın var mı? Var.  Belli ki yanında danışman çalıştırmak kişinin karizmasını sağlamlaştırıyor..

Danışmanın patronuna onun bilmediklerini söylemesi gerekli ama o bildiklerini söyleyeni benimsiyor. Hele hele Danışman patronunun görüşünü sezmiş ise veya biliyorsa,  o doğrultuda öneriler şekillendirme kabiliyetine de sahipse ondan iyisi yok. Sayın Patronum, danış bu danışmana. Her şeyi danış.

Sonuçta “ ne kadar doğru düşünüyormuşum deyip “ kendini daha fazla beğenir olacaksın.

GERİLİM TAVAN YAPARSA

Yorumlar Tüm Yorumlar (14)

Sky ~ 10 yıl önce
Her yoruma cevap yazınca güzin abla köşesi gibi oluyor,çetinnnn abiiiiii

Yanıtla

Kalan karakter 1000
CVP SKY ~ 10 yıl önce
TAM OLMASA DA KISMEN HAKLISINIZ. ALLAH'DAN FAZLA YORUM YAZAN YOK.BİR KERE YORUM CEVAPLAMAYA BAŞLADIK. ŞİMDİ CEVAPLAMA KONUSUNDA AYIRIM YAPMAK BANA TERS GELİYOR. TAKİBİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDİYORUM.
kullansanıza ~ 10 yıl önce
bizim kızım sana söylüyorum türü yazılardan anlamadığımızı size bir kaç kere yazmıştık. Bu da öyle bir yazı değil mi? Sizin açık açık THY şöyle yapıyor, çelebi şöyle yapıyor, TGD bunların hiçbirini yapmıyor diye yazmanız daha iyi. size veri iletiliyor hunu biliyorum. gonderenlerde vazgececek.kullanmıyorsunuz. Guzel yazıyorsunuz ama çoğumuza hitap etmiyor.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
CVP KULLANSANIZA ~ 10 yıl önce
ARKADAŞIM. AÇIK SÖZLÜ YORUMUN İÇİN TEŞEKKÜR EDİYORUM. BEN SİVİL HAVACILIK MENSUPLARININ NEYİ NE KADAR ANLAYACAĞINI ÖLÇEMEM. AMA BİLDİĞİM KADAR İLE BU İŞİ YAPAN İNSANLAR İSTERLERSE RPT İSTERLERSE HER ŞEYİ ANLARLAR. EVET, GELİYOR AMA ZANNETTİĞİNİZ KADAR ÇOK “ HAKİKİ VERİ “ ULAŞMIYOR. . ŞİRKETLER İSE BU KONUDA İZAHAT VERMEĞE YANAŞMAYACAKTIR BİLDİĞİM KADARI İLE. GELENLERİ İSE ADI GEÇEN ŞİRKETLERE DANIŞMADAN KULLANAMAM DOĞRU OLMAYACAKTIR. ANLATILANLARIN TAM OLARAK DOĞRULUĞUNDAN EMİN OLAMIYORUM. HİSSİ YAKLAŞIMLAR OLDUĞU AÇIK. EĞER BEN DÂHİL ŞİRKETLERLE İLİŞKİSİ KESİLEN HERKES BİR ŞEYLER ANLATIR VE YAZILMASINI İSTERSE VE DE BUNUN ADI SİZİN TABİRİNİZLE VERİ OLURSA APH’ DA BANA TAHİSİS EDİLEN YER DEDİKODU KÖŞESİNE DÖNÜŞECEKTİR. SONUÇTA HİÇ BİR KURULUŞUMUZUN DÜŞMANI OLMADIĞIMIZA GÖRE BUNLARI KULLANMANIN DOĞRU OLUP OLMADIĞINI TAKDİRİNİZE BIRAKIYORUM. EĞER KASTINIZ MAİLİME SON GÖNDERİLEN KONU İSE, (YORUMUNUZDAKİ BİR CÜMLE MAİLDE DE KULLANILMIŞ GİBİME GELDİ ) BU TÜR BİLGİLER HİÇ BİR ZAMAN VE HİÇ BİR ŞEKİLDE İLGİ SAHAMA GİRMEZ. DOĞRU OLAN VE DE BU KONU İTİBARI İLE İNSANLARIN ÖZEL YAŞAMI İLE İLGİLİ OLMAYAN VE BİR YAZIYA KONU OLABİLECEK BİLGİLERİ KULLANMAK KONUSUNDA HİÇ BİR ÇEKİNCEM OLMAZ. BİR DENEYİN VE GÖRÜN İSTERSENİZ. SİZE UYARILARINIZ VE TAKİBİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDİYORUM.
Android Uygulaması ~ 10 yıl önce
Cetih Hocam Futbol konusunda anlam vermek ve dusunmek dahi istemediim gelismeler diyebilirim. Ancak artik stres dolu yasamaya alistik ve bu karsilasmada olay yasanmamasi bir mucizeydi zaten. Her iki tarafin patronlari tarafindan taraftarlarina yaptirim guclerini gostermek istercesine ve kabadayi usluplarla verilen ifadeler bu olaylari tetiklemis olaganlastirmistir. Danismanlik ise bizler icin bir terapi gibi algilanmakta. Daha onceki donemlerde gerek ailevi gerekse eski esimin kariyer ve gelecek planlari icin bircok defa ve farkli kisilerden kurumlardan danismanlik hizmeti aldik. O zamanlarda ogrenmis ve bu kaniya varmistim. Sonradan ise gozlemleyerek saglama yolunda dogru sonucu netlestirdim. Danisman sizin istediginiz dogrultuda yonlendirirse cok bilgili ve ne istediginizi bilen deneyimli gibi sifatlarla yuceltilir. Ancak saglikli bir cerceve icin yanlislarinizi soyleyip tersi yonde cark etmenizi isterse gzekali nasil bu isi yapabiliyor kim olsa bunu soyler geri kafali gibi sifatlarla batirilir. Ve cikista yonlendirme donucuna gore hissedilenler terapi dolayisi ile danismanin notudur. Tum bunlarla birlikte hirsli bir yapiniz varsa ve bu hirs sizi ele gecirmisse en sinunda basladiginiz yere donuyorsunuz. Ancak suclu paranizi alan ve hicbir ise yaramayan danismandir. Insanlarimiz danismanliktan bunu anlamakta. Zaten bizler ataerkil yapi olarak danismayi severiz ama danistigimizi elestirip bildigimizi yapmaya bayiliriz.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
CVP ANDROID U... ~ 10 yıl önce
MERHABALAR. FUTBOL KONUSUNUN İÇİNDE MEMLEKETİN HALİ DE VAR. HIRS .... VB. BAŞKA ŞEYLERİ TRABZON- FENERBAHÇE ÜZERİNDEN ANLATMAYA ÇALIŞTIM. DANIŞMANLIK İSE BİR YAŞANMIŞIN DETAYSIZ HALİ. ASLINDA ÖZETİ SİZİN YORUMUN SON CÜMLESİ."Zaten bizler ataerkil yapi olarak danismayi severiz ama danistigimizi elestirip bildigimizi yapmaya bayiliriz." TAKİBİNİZ İÇİN TEKRAR TEŞEKKÜRLER.
şuna bak hele. ~ 10 yıl önce
cetin. sen ne demek istiyorsun anlamadım. Konu fb _ trabzon mu yoksa başka bir şeymi var satırların arasında.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
CVP ŞUNA BAK... ~ 10 yıl önce
KONU ANLADIĞINIZ KADARI İLE SINIRLIDIR. HİÇ ANLAMADINIZ İSE, SİZİN ZEKANIZDAN ŞÜPHE EDEMEYECEĞİMİZE GÖRE YAZI BOŞTUR DEMEK Kİ. OKUMADAN GEÇİN.
Ayşegül Öztopuz ~ 10 yıl önce
Danışman ; belirli bir konuda bilgi ve uzmanlık sahibi olan ve mutlak görüşlerinden yararlanmak üzere görevlendirilen kişi. Gerçi bu göreve atayan kişide danışmayı bilecek . Oda ayrı bir cesaret bence. Bu olması gerektiği hali. Ama uygulamada isr danışmanlar kendilerini bu göreve atayan devlet adamı, patron kimse onların hoşuna gidecek görüşler açıklayan,en kritik anlarda ağzını açmayan, yanlışlıklar karşısında da mümkünse hiç ses çıkartmayandır. Nedeni ise aslına uygun bilgi ve becerileri olmadığından . Şu Fenerbahçe- Trabzonspor maçına gelince ben sizin kadar iyi niyetli değilim.Daha maç başlamadan çatılara polis yerleştirmeler filan sizcede anlamlı değilmi ? Memleketin ahvali ortada. Bu önceden hazırlanmış provakasyondur. Hem ilgi alaka dağıtmak hemde Fenerbahçe adına yürütülen olumsuz kampanya için örnektir. Bunu Trabzonspora veya Trabzon halkına yüklemek hepimizle alay etmektir.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
CVP AYŞEGÜL Ö.. ~ 10 yıl önce
MÜLKİ AMİRİN BU KONUDA HATASININ OLDUĞU MUTLAK. BİR BEŞİKTAŞLI OLARAK BİZDE BİR PROVAKASYON YAŞAMIŞTIK.TABİİ Kİ BİR KAÇ SORUMSUZ KİŞİNİN YARATTIĞI BU OLAYI TRABZONUN BÜTÜNÜNE FATURA ETMEK DOĞRU DEĞİL.AMA BU OLAYLARIN KAŞIYICILARINI DA DİKKATE ALMAK GEREKİR. BEN ONLARA EMANETTİM SÖZÜM ÇOK DOĞRUDUR.ONLARA EMANET OLMAK BÜYÜK KONFORDU. HER NE İSE BELLİ Kİ YAZIDAKİ BAZI ŞEYLER DİKKATİNİ ÇEKMEMİŞ. VEYA BEN İYİ İFADE EDEMEMİŞİM. AYŞEGÜLÜM SAĞOL TAKİBİN İÇİN. İNAN Kİ BANA ÇOK YARDIMCI OLUYORSUN.
CVP ÇALIŞAN ~ 10 yıl önce
EVET YAZIDA VEYA KONUŞMADA NE ANLATILMAK İSTENDİĞİNİ İYİ ANLAMAK GEREK. İLK DANIŞMAN OLDUĞUM ZAMAN MESLEKİ BİLGİNİN YETMEYECEĞİNİ DÜŞÜNMÜŞ VE DE BU KONUDA YAZILMIŞ İKİ ADET KİTAP ALIP OKUYARAK BİR ŞEYLER ÖĞRENMEK İHTİYACI HİSSETMİŞTİM. BOŞA GİTTİĞİNİ SÖYLEYEMEM, BEN BİR ŞEYLER ÖĞRENDİM. SON CÜMLEDE MİLİM ABARTI YOKTUR. BENİM GÖRDÜĞÜM DANIŞMANLARIN GÖREV SÜRELERİ HİÇ UZUN OLMADI. İSTİSNALAR PATRONA YAKIN OLUP ONLARI İYİ TANIYANLARDI. ANCAK ŞUNU DA KABUL ETMEK VE BELİRTMEK GEREKİR Kİ, DANIŞMANLIK YAPTIĞINIZ KİMSEYE HER KONUDA " YAHU BEN NE DOĞRU BİLİYORMUŞUM " DİYE DÜŞÜNDÜRMEK DE BÜYÜK BİR KABİLİYET VE BECERİ İSTER. TAKİBİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDİYORUM.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
kendini beğenmek ~ 10 yıl önce
kendini beğenmek 15 Mart 2014, Cumartesi 23:28:06 17.3 yazınızın duyurusu biraz önce bir arkadaşım tarafından bana geldi. okudum. hayret ettim. danış bana bölümünde açık açık kendinizi methediyorsunuz. normal düşünen biri bunu yapmaz. bırakında okuyanlar sizi metetsin. o gonderimi geri alın. almazsanız herkes sizi ayıplayacak. bu nasıl bir yazıdır allah aşkına.arkadaşıma sordum sizi böyle anlatmadı. Dayanamadım yazdım...

Yanıtla

Kalan karakter 1000
CVP KENDİNİ B… ~ 10 yıl önce
SİZE YORUMUNUZU PAZARTESİ GÜNÜ CEVAPLAYACAĞIMI YAZMIŞTIM. 15 MART KONUŞTUKÇA BATIYORUZ BAŞLIKLI YAZIMA GÖNDERDİĞİNİZ YORUMUNUZU GÖRECEĞİNİZ ÜZERE KONUSU İTİBARI İLE AİT OLDUĞU 17 MART TARİHLİ YAZIMIN ALTINA ALDIM VE CEVAPLIYORUM. KEŞKE CUMARTESİ GÖNDERDİĞİM VE SİZE FWRD EDİLEN DUYURU İLE YETİNMEYİP YAZININ YAYINLANMASINI BEKLEYİP DUYURUDA YER ALAN PARAGRAFIN SON KELİMESİ OLAN ÇÜNKÜ…….’ DEN SONRASINI DA SİTEDE Kİ YAZIMDAN OKUSAYDINIZ. BEN O DUYURUYU FACE’DEKİ 1000’İ AŞKIN ARKADAŞIMA İLAVETEN 500 KİŞİYE DAHA GÖNDERİYORUM. NASIL GERİ ALABİLİRDİM Kİ. ÖNERİNİZ BENİ GÜLDÜRDÜ. HER NE İSE, BEN KENDİSİ İLE DE ALAY ETMEYİ BECEREBİLEN BİRİYİM. BU TÜRDEN FAZLA TANIDIĞINIZ VAR MI? BİLEMİYORUM. PORTFÖYÜNÜZDE BİR TANE BULUNSUN. SİZ SİZ OLUN BİR DAHA LAFI TAM DİNLEMEDEN VEYA YAZIYI TAM OKUMADAN İNSANLAR HAKKINDA FİKİR YÜRÜTMEYİN. B U YORUMU İSMİNİZLE YAPMIŞ OLSAYDINIZ FAZLASI İLE MAHÇUP OLURDUNUZ. YİNE DE TAKİBİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDİYORUM.
Çalışan ~ 10 yıl önce
Merhaba, Öncelikle yazılan yazıda ne anlatılmak istendiğini iyi algılamak lazım bence.Bahse konu danış bana kısmında anlatılan daha çok birinin çalıştığı kurumda danışman olarak görev yaptığı fakat hiç kimsenin üst düzey dahil danışmadığını anlatmaktadır.Bu ne demektir bence biz bireylerin hangi konu olursa olsun iş yada özel hayatında ben bilirimi düşünerek haraket etmesi ve kendinden daha tecrübeli olan kişiler ile bilgi alışverişi yapmamasıdır madem öyle ise neden şirketlerde bu işi profosyonel olarak yapan danışmanlar bulunmaktadır.Yazınızın sonunda ki uyarlama harika olmuş çetin bey bence:)... "Danışmanın patronuna onun bilmediklerini söylemesi gerekli ama o bildiklerini söyleyeni benimsiyor. Hele hele Danışman patronunun görüşünü sezmiş ise veya biliyorsa, o doğrultuda öneriler şekillendirme kabiliyetine de sahipse ondan iyisi yok. Sayın Patronum, danış bu danışmana. Her şeyi danış. Sonuçta “ ne kadar doğru düşünüyormuşum deyip “ kendini daha fazla beğenir olacaksın.".

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000