Hadi hep beraber ayağa kalkıyoruz…

Kuruldu kurulalı ilk kez bir işe yarayacak diyebilirim. Tuncay Doğaner zamanı hariç bu sivil toplum örgütünün bir işe yaradığını düşünmüyorum. Ancak pandemi döneminde ilk kez kararlı bir istemin içine girdiler ki bu kaçınılmaz idi ve umarım ilgililer bu talebi olumlu yanıtlayacaklar.

Bakın buradan açık ve seçik yazmadık ama Onur Air ciddi bir sıkıntı içinde. Şu an tarihinin en sıkıntılı dönemini yaşıyor diyebiliriz. Sektörün en eski oyuncusu Onur Air.

Covid19 virüsünün ortayı çıkarttığı yıkım en çok özel sektörü vurdu. Bunun altından çıkmanın imkansız olduğunu hep beraber biliyoruz. O halde hep beraber bu işin altından kalkmak zorundayız.

KÇÖ olmasa havacılık sektörünün ayakta kalması ki buna ayakta kalma değil can çekişme denir mümkün değildi. Şimdi ülkeyi idare edenlerin gerilen dünyanın pandemi sürecinden hemen sonra ok gibi fırlayacağını düşünerek bu sektörü ayakta tutmanın yolunu bulması gerektiği aşikardır.

Aşının sonuç vermesi ve seyahat kısıtlamalarının ortadan kalkması ile birlikte dünya ölçeğinde seyahat patlaması olacağını görmemek, göze uyku bandı çekmekle eşdeğerdir. Eğer pazarı yabancı şirketlere kaptırmak istemiyorsak en büyük sorumluluk Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’a düşüyor. Deniz-güneş-kum üçlüsüne altın olarak, döviz olarak bakıyorsak ve buna da bacasız fabrika diyorsak önemini anlatmaya gerek var mı?

Diğer şirketleri konuşmuyorum bile. Pegasus, Corendon, Sunexpress, Tailwind, FreeBird yolcu taşıyan şirketler. Bu şirketlerin her birinin diğerinden farkı yok. Hepsi yattı, hepsi cepten yedi, hepsi KÇÖ ile personelini ayakta tutmaya çalıştı.

Kargo şirketlerini saymıyorum. Zira bu dönem en çok onlara yaradı. MNG, MyCargo, ULS belki de tarihlerinin en iyi cirosunu yapmış olabilir. Bildiğim kadarı ile ULS ve MNG Cargo Airlines THY kargolarını taşımaktan kendi işlerine vakit dahi bulamadılar.

İşte bu zor dönemde Türkiye Havayolu İşletmeleri Derneği (TÖSHİD) ilk kez sektöre can verecek bir girişimde bulundu. 2 milyar Euro destek istedi hükumetten. Konunun muhatapları Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay.

Mehmet Ersoy ile Fuat Oktay bu işin mutfağından gelenler. Mehmet Ersoy turizm, Fuat Oktay havacılık kökenli. O yüzden sektör taleplerini anlayacak, savunacak “olmazsa olmaz” diyebilecek bilgiye sahipler.

TÖSHİD, bu makul önerinin arkasını bırakmamalı. Sezon açılışından önce bir ay içinde bu desteğin sağlanması için kulis mi dersiniz lobi mi dersiniz ne derseniz deyin mutlak bu desteğin sağlanması için işin peşini bırakmamalı.

Bakın neler olacak? Sektör personel borçlarını ödeyecek, alt yapıyı güçlendirecek pandemi sonrasına hazırlanacak.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onay vermesi halinde 2 milyar Euro desteğin 1.2 milyar Euro’su THY’ye verilecek. Verilsin geri kalan özel sektöre yeter. Ama burada söylemeden geçemeyeceğim. Belki doğru bir yorum olmayabilir ama Sunexpress özelinde bir düşüncemi paylaşmadan edemeyeceğim. Sunexpress Alman Lufthansa ortaklı bir firma. Sunexpress’e yapılacak destek aynı zamanda Lufthansa’ya yapılmış olacak. Burada benim önerim Sunexpress’e Türkiye’nin yapacağı maddi katkı kadar Luhthansa tarafının da maddi kaynak sağlaması düşüncesindeyim.

Sabiha Gökçen’e ihanet ülkeye ihanettir.
Bitmeyen ulaşım hattından yani metrodan bahsediyorum. Ben izahta zorluk çekiyorum. Metro inşaatını yapan firmanın ödenekleri neden uzun süre yapılmadı ve iş durduruldu. Ulaştırma Bakanlığı hangi gerekçelerle ayak sürütüp metro inşaatının bir an evvel bitirilip insanların havalimanına ulaşımını kolaylaştırmıyor.

Hangi akıl, hangi üst akıl Sabiha Gökçen Havalimanı işlemesin defansında. Kalbimizin söylediklerini maalesef kelimelere döküp burada paylaşamıyoruz. Ama zaman gelecek bunların tüm hikayesi o metronun duvarlarına kazınacak.

Şunu biliyorum. Sabiha Gökçen’in DHMİ’ye devredilmesi konusunda inanılmaz bir baskı ve lobi yapılıyor. Yapanları da biliyoruz da varsın yorumcularımız, havacılarımız değerlendirsin.

DHMİ hangi akla hizmet ediyor.

Son bir yıldır yaşanmamışları yaşıyoruz, görmediklerimizi görüyoruz, duymak istemediklerimizi duyuyoruz.

Geçen haftalarda yazdım DHMİ’nin sektör üzerinde ahtapot gibi “ver bana ver bana” deyip sarmaladığını biliyoruz.

Öğrendim ki DHMİ Genel Müdürü Hüseyin Keskin, havalimanı işletmecilerinden 2021 yılı kira bedeli ödemelerini ötelenmesi için yüzde 7 (Euro) oranında faiz ile öteleme pazarlığına girmiş. Hüseyin Keskin’e önerim siz pazarlık yapma yerine sektöre pazar açın. Bırakın faiz ayaklarını İstanbul Havalimanı’na yaptığınız gibi 2045 yılına erteleyin kiraları da babayiğitliğinizi görelim.

İhale mi veriyorsun da pazarlık masasına oturdunuz. Çıkın bakana, çıkın Cumhurbaşkanına “bu yıl kira almayacağım, 2045 yılına sıfır faiz ile erteliyorum” deyin bakalım ne diyecekler. Zaten faiz haram!

Bilmem sen anladın mı Hüseyin Keskin?

THY kararları uygulamalı…

Ülkemizde Anayasa Mahkemesi kararlarının dahi uygulanmadığına şahit olduğumuz bu süreçte THY’nin mahkeme kararı uygulayıp uygulamadığını görmek isterim. Bunu neden söylüyorum. THY yönetimi de biliyor ki haksız yere işten çıkarttığı mağdur insanlar var. Bu insanlar kabin, kokpit veya diğer departmanlardan. Mahkeme kanalı ile işe iadelerine kararları verilenleri nedenine, niçinine bakmadan işe geri alın. Vicdanınızdaki adalet duygusuna hitap ederek söylüyorum, kaybetmezsiniz kazanırsınız.

İGA’da maaş zammı bilmecesi

Zor elbet zor. Lakin yapan yapıyor, yapılması gerekiyor. Kıt kanaat geçinen personel zam bekliyor. O halde bilmeceye-bulmacaya dönüşen zam konusunu bir an evvel açıklığa kavuşturup TGS gibi yüzde 21 zam açıklamanızı tüm personel bekliyor.