Marifetiniz bu muydu yani!

Yediniz içtiniz, gezdiniz tozdunuz, afili hayatlar sürdünüz, kral dairelerinde konakladınız, en lüks araçlardan aşağı inmediniz, kırmızı halılarda yürüdünüz ve şimdi bedelini THY çalışanlarından çıkartacaksınız öyle mi? Ayıptır, ayıp.

Size hiç mi hiç söz söylemek istemiyorum. Layığınızı da bulacaksınız eminim. Çalışana kurduğunuz tuzaklar da elbet ayağınıza dolanacak diye düşünüyorum.

Kötü yönetimi kötü yöneticiler başarır ancak. Marifetsiz yöneticiler işin kolayını çalışanın cebinde görür. Ama bilinsin ki ok yaydan çıktı hedefe doğru gidiyor artık. Her uyuyan dev uyanmaya başladı bile.

THY yönetiminin Pazar mesaileri ile ilgili tasarrufu hem uçucuları hem de sendikayı çileden çıkarttı. Üstüne bir de otoyol geçiş ücretleri eklenince sendika ile THY yönetimi arasında savaş tamtamlarının çalmasına yol açtı.

Tek elden yönetilen THY’de bu cin fikrin babası kim açıkçası ben de merak ediyorum. Uzmanlık sınavını geçemeyen arkadaş mı yoksa “dediğim dedik, çaldığım düdük” diyen en tepe mi?

Beyler size önerim şu. Kabin memurları ile dans edebilirsiniz ama pilotlarla dans etmeye kalkmayın.  Bir ayda kabin memuru yetiştiririm diye düşünüp “aman sende” aklına sahip olabilirsin, ama iki yılda yetiştirdiğin pilotların alacağı negatif bir tutum zaten zor durumda olan kurumu felakete sürükletir.

Bunları neden düşünmezsiniz üstün meziyetli adamlar!

Yol göstereyim size.

Bir defa Pazar mesaileri üzerindeki gözünüzü kendi şatafatlı yaşamınızdan feragat ederek çözebilirsiniz.

Otoyola mahkum ettiğiniz, para ödemeye mecbur bıraktığınız personelin bu sorununu da İstanbul Havalimanı’na metro getiremeyen, bu yolu parasız hale getiremeyen karayollarından, Ulaştırma Bakanlığı’ndan tahsil edebilirsiniz.

Çalışma şartlarını iyileştirmeniz gerekirken, kendi beceriksizliğiniz faturasını çalışanlara ödetemezsiniz.

Değerli okurlarım, kıymetli THY çalışanları;

Bir eli yağda diğer eli balda olan yöneticiler sizin cebinize göz koymasına şahsım adına dilim döndüğünce karşı çıkacağım.

Sarı sendika olarak tabir edilen Hava-İş Sendikası’nı da ilk kez dik dururken gördük ki çalışanların hak arayışı adına önemli bir gelişme olarak görüyorum. Umarım THY yönetimin süslü kelimelerine inanıp geri adım atmazlar. Ta ki sizin haklarınızın iade edilmesine kadar.

Bu arada Hava-Sen adlı sendikanın da bu durumda faydalanmak istemesini, THY yönetiminin aldığı kararı onaylarmışçasına Hava-İş Sendikası’na yüklenmesini de kaos ortamından faydalanma durumu gibi görüldüğünü ifade etmek isterim.

Evet, Hava-Sen kurulmasa idi bazı haklardan mahrum kalınabilirdi. O sendikanın kurulması pozitif anlamda etkisi olmuştur.

Bu durum bile onları manevi haz duymasına neden olmalı. Bugün gelinen noktada THY yönetimin aldığı kararı onaylarmışçasına sendikalar arası savaşa döndürmenin alemi olmamalı diye düşünüyorum.

Ve bir cümle de THY yönetimine.

Eğer marifetiniz çalışanın cebine göz koymak ise yazıklar olsun.