Gerçekten soygun düzeninin değişmeyeceğine kanaat getirdim. Yazmakla olmuyor bu işler. Ya ortaklar güçlü ya da gücü etkisiz hale getirmişler! İki alternatiften başkaca şey aklıma gelmiyor. THY Teknik ile ilgili yazdıklarımı, olan yolsuzlukları yazmamın bir anlamı yok artık.
Ancak, tüyü bitmemiş yetimin hakkı yenirken susacak da değiliz. 16 Ağustos 2021’de başlayıp devamla dört yazı kaleme almışım. Deniz Kolçak denen adamın yaptıklarını satır satır sıralamışım.
Sonuç olarak, THY Teknik’ten gelen iki satırlık bir saçma yazı ve Deniz Kolçak tarafından gelen ihtarname. İhtarnamenin de ne kadar ciddi olduğunu paylaşmıştım.
Bekledim ki mahkemeye verileyim, bekledim ki THY Teknik detaylı açıklama yapsın. Yok kardeşim. Böyle gelmiş böyle gider.
Durun size yeni gelişmeleri anlatayım.
Amsterdam’da MRO fuarı yapıldı. Fuarda Deniz Kolçak tehdidi herkesi esir aldı.
Anlatılanlara inanıyorum. Zira anlatanlara inanıyorum.
Deniz Kolçak bildiğiniz, THY Teknik’in tüm yapısını esir almış gibi davranıyor. Gücü nereden kimden aldığı belli değil.
Amsterdam’da THY Teknik tarafından kurulan bir stant var. Stant içinde de toplantı salonu. Salonda gelen misafirler ağırlanıyor ve müşterilerle anlaşmalar yapılıyor, olası müşterilere THY Teknik tanıtılıyor.
Deniz Kolçak pişkin bir vaziyette toplantı salonuna dalıyor. “Elimde hepinizin kayıtları var, sizi mahvederim” minvalinde cümleler kurup personeli sindiriyor ve toplantı salonuna kuruluyor.
Devamla anlatmaya başlıyor. “Ali Kıdık’ı mahkemeye verdim dokuz ay ceza aldı. Elektronik kelepçe ile dolaşıyor” diyor. Ben buradayım Deniz Kolçak, eminim beni sindirmek için gösterdiğin Hakan Fidan’la çektirdiğin fotoyu gösterip milleti tehdit etmemişsindir. Lakin benim böyle mavaralarla sinmeyeceğimi sen de anlamışsındır. Yarından tezi yok Hakan Fidan’a bu tavırlarını ulaştırmış olacağım. Kimse senin uşağın da değil çalışanın da değil.
Böyle tehditlerle sinen personel, sorup, soruşturamadan pusarıp kalmış olabilir ama emin ol bütün bu yaptıkların sonunda bir gün hesap vereceksin.
THY Teknik içindeki işbirlikçilerin de aynı hesabı verecektir.
THY ve THY Teknik kimsenin çiftliği değil, senin hiç değil. Her tehdit ettiğin otlakta inek otlatacaksın diye bir kural da yok.
Ben buradan yine ve yeniden yazıyorum. Belki bu olup bitenlerden İlker Aycı’nın da haberi yoktur. Amma velakin her ne kadar İlker Aycı’yı eleştiriyor olsam da yerin dibine sokuyor olsam da THY Teknik’teki bu yolsuzluğu araştıracak, yok edecek, durduracak tek kişi de kendisidir.
Bakın o kadar sistemli bir soygun var ki, emin olun zamanı geldiğinde fitil fitil burunlarından gelecek, getirilecek sistem kurulmuş. Bu sistemi yerle bir edecek babayiğit aranıyor.
Facebook Yorum