Türk Hava Yolları, ilk 9 aya ilişkin bilanço ile birlikte pandeminin etkisini tamamen üzerinden attığını net bir şekilde ortaya koymuş oldu. Son 20 yılında sadece iki kez (2016/2020 yılları) negatif bilanço gören THY'nin üç çeyreklik pozitif ivmesinin (Yaklaşık 39 milyar lira kâr) yıl sonu raporunda da devam etmesi olası...
Yıl sonları itibariyle 28 milyon yolcu taşınan 2020 yılı ve 44 milyon yolcu taşınan 2021 yılı istatistiklerinin bugün ile kıyaslanması pek doğru olmayacağı için THY'nin yatırımcı raporunda 2019 yılı rakamları referans alınarak değerlendirmeler yapılmış. Aslında 2019 yılındaki Boeing 737 MAX krizinin de THY üzerinde negatif etkisi olduğunu biliyoruz. O yıl da hedeflenen yolcu rakamlarının gerisinde kalınmış olmasına rağmen, bugün ile kıyaslanacak en yakın koşulları barındırması açısından, haklı olarak 2019 yılı dikkate alınmış.
Yatırımcı raporunda dikkat çekici noktalar var. 56,4 milyon yolcu taşınan 2019 yılının ilk 9 aylık dönemine göre daha az yolcu sayısına ulaşılmasına rağmen (53.9 milyon) THY'nin gelirlerindeki inanılmaz artış dikkat çekici... THY'nin gelirleri 2019 yılının aynı dönemine göre yüzde 37 oranında artarken kargo gelirindeki artış ise yüzde 140'lar civarında... Sadece yolcu gelirindeki artış ise yüzde 24 seviyesinde... 2022 yılı ilk 9 ay toplamında THY toplamda 2019 yılına göre arz ettiği koltuk kapasitesini yüzde 7 oranında artırırken Avrupalı rakiplerinin 2019 yılının yüzde 25 gerisinde kapasite sunabildiğini de hatırlatmak gerekir. Pandemi sonrası artan talep ve rakiplerin yeterli kapasiteyi sunamaması sonucu talep arttığı için, THY gelir yönetimi bölümünün fiyatları artırması için gerekli ortam da oluşmuş görünüyor. Bu durum elbette yolcu gelirlerinin artmasında en önemli etken olarak dikkat çekiyor. Ayrıca Rusya'ya diğer havayolu şirketleri ambargo dolayısıyla uçamıyorken THY'nin yüksek ücretler ve yüksek doluluk oranları ile bu pazarı domine etmesi gelir artışındaki bir başka etken gibi... THY'nin, yurtdışı pazarındaki bu fırsatı değerlendirmek ve daha çok gelir elde etmek için iç hat pazarında yüzde 12 civarında küçülerek uçak arzını dış pazara yönlendirmesi de iyi bir strateji olarak görülebilir.
Bunun yanında THY'nin gelirleri artarken giderlerinde de önemli oranda azalmalar sözkonusu... Örneğin, personel, pazarlama ve ikram giderlerinde Türk lirasının döviz karşısında değer kaybetmesinden ötürü yüzde 8 ile 11 arasında azalma varken, yakıtın önemli bölümünün hedge edilmesine rağmen akaryakıt fiyatlarındaki yükselişten dolayı petrol fiyatlarının 60 dolar seviyesinde olduğu 2019 yılına göre yüzde 68'lik bir artış sözkonusu...
Buraya iştirak şirketlerden Sunexpress'in 2021'in ilk 9 ayındaki kâr miktarını 31 milyon dolardan 39 milyon dolara, Turkish Do&Co'nun 6 milyondan 21 milyon dolara, TGS'nin ize 21 milyon dolardan 35 milyon dolara çıkardığını da eklemek istiyorum.
THY, 2022 yılının ilk 9 ayında rüya gibi bir süreç geçirdi. Olağanüstü bir durum yaşanmazsa THY'nin yükselişinin süreceği de ortada... Bu yıl filosuna dahil ettiği 21 uçak ve önümüzdeki yıl filoya girecek 35 uçakla birlikte 400 uçaklık filo sayısını da çok aşmış olacak. Tabi bu uçaklar için ödenmesi gereken hali hazırda 10 milyar dolar borcu olduğunu da bilmek gerek..
Sonuç olarak, THY yolcu sayısı olarak henüz beklenen seviyelerde değil ancak kârlılık olarak çok iyi durumda. Daha da iyi olacağını umuyorum.
Bu arada alt marka olarak daha önce yatırımcı raporlarında hakkında herhangi bir bilgi verilmeyen Anadolujet'e ilişkin ilk kez detaylı bilgileri raporda görme fırsatı bulduk. Anadolujet'in de yeni filo yapılanması ile birlikte geçmişten ve bugünden çok daha iyi bir performans ortaya koyacağı, en azından koyması yönünde bir eğilim olduğu ortada... Doluluk oranı açısından THY'den daha iyi bir performans sergileyen Anadolujet'i de artık daha yakından takip etmekte fayda var.
Facebook Yorum