LUFTHANSA CEO'SUNDAN ÇARPICI AÇIKLAMALAR

Alman Hava Yolları Lufthansa’nın CEO’su Christoph Franz, ülkenin önemli haftalık ekonomi gazetesi Handelsblatt’a açıklamalarda bulundu.

“Avrupa’da 15 yılda birkaç büyük şirket kalır”

Avrupa’da havayolu sektöründeki son durumu değerlendiren Christoph Franz, sektörde birleşmelerin kaçınılmaz olduğunu vurgulayarak, önümüzdeki 15 yıl içinde Avrupa’da belli başlı büyük hava yolu şirketleri dışında başka şirket kalmayacağını söyledi.

Son zamanlarda bazı noktalara olan uçuşlarını iptal eden ve kapasitesini daraltan Lufthansa’nın uzun vadede büyümeye devam edeceğini kaydeden Franz, havayolu seyahatlerine olan talebin sürekli arttığına işaret etti.

“Avrupa hükümetleri karar versin”

Avrupa’da, ABD’de olduğu gibi çok büyük şirket birleşmelerine izin verilmediğini belirten Franz, ABD’de 4 şirketin 300 milyon yolcu hacmine sahip pazarın yüzde 85’ini elinde bulundurduğuna, Avrupa’da ise bu büyüklükte bir pastanın 50 şirket arasında paylaşıldığına dikkat çekti.

Air France-KLM ya da British Airways-Iberia birleşmesi benzeri şirket evliliklerinin Avrupa’daki mevzuat gereği mümkün olmadığını dile getiren Franz, Avrupa hükümetlerinin ‘çokluk içinde yokluk’ ile şirket birleşmeleri ile oluşturulacak güçlü bir yapı arasında bir tercih yapmaları gerektiğini ifade etti. Franz, Avrupa’da da havayolu sektöründe şirket birleşmelerinin kaçınılmaz olacağını belirtti.

Star Alliance’ta hareket alanı daha geniş

Şirket birleşmeleri açısından üyesi oldukları 28 üyeli havayolu şirketleri işbirliği kuruluşu Star Alliance içerisinde daha büyük bir hareket alanı olduğuna dikkat çeken Franz, Star Alliance’ın tek bir dev şirkete dönüşmesinin çok uzun zaman gerektirdiğini, ancak bunun, küresel büyük bir birleşmede son nokta olacağını kaydetti.

THY önemli rakipler arasında

Avrupa dışında havayolu sektöründe önemli gelişmeler olduğuna işaret eden Christoph Franz, özellikle uzun mesafeli uçuşlarda Körfez şirketlerinden Emirates ya da Star Alliance üyesi Türk Hava Yolları gibi şirketlerin önemli rakipleri haline geldiklerini söyledi. Franz, bu şirketlerin, Uzakdoğu ile Avrupa arasındaki havayolu trafiğinde söz sahibi olduklarını ve aktarma noktalarında alternatifler yarattıklarını belirtti.