10 Haziran 2019, Pazartesi
Ali KIDIK
Ali KIDIK [email protected]

Aklını mayalayanlar mı mamalayanlar mı?

Değerli okurlarım;

Elbette son bir haftadır yaşanılan gelişmeleri kamuoyu kadar sizler de takip ettiniz. Gelinen noktada yöneticilerin kendine çekidüzen vermesi gerekirken halen olup biteni çarpıtma çabası içine girmelerini anlamış değilim. Kurum bizim kurumumuz, ülke bizim ülkemiz.

THY yöneticilerinin tamamı bilir ki, aksini inkar eden dinini inkar etsin ben bugüne kadar hiçbir yönetici ile reklam pazarlığı yapmış veya reklam istemiş birisi değilim. Konuyu onların açması hesabıyla konuşmuşluğum olabilir.

Neden böyle giriş yaptım biliyor musunuz? Ahmet Hakan Coşkun denilen şahsın isim vermeden de olsa dahi şahsımı hedef alan “Çakallar mama peşinde” şeklindeki yazısına “senin sırtlanlığının yanında bizim çakallığımızın esamesi bile okunmaz” demem yeterli sanırım.

Hayatı boyunca uçağa binmekten başka hiçbir havacılık terimi dahi bilmeyen, günün koşullarına göre değişkenlik gösteren, ömrü boyunca gazeteci olamamış bir yaratığın söylemlerine sadece gülüp geçiyorum.

Lakin tanımanız için birkaç cümle edeyim. Benim ayranım ekşi değil ama onun kişiliğinin kokuşmuş olduğunu şöyle söyleyeyim.

Ben bu yaratık ile TGRT Televizyonu’nda Yankı adlı haber programında birlikte çalıştım. İkimiz de muhabir idik. 1994 yılında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan İBB Başkanlığı’na aday iken Karaköy’de bir röportaj yaptık.

Bir yalakalık, bir yalakalık sormayın gitsin.  Röportaj bitti yolda sordum kendisine “Neden böyle yalakalık yaptın” dedim. Dediği aynen şu; “Ali sen anlamazsın. Zaman gelecek ben bunların hepsini kullanacağım”. Allah şahit ki dediğini yaptı ve Kanal 7’nin başına geçti.

Evet, konumuz Ahmet, Mehmet değil.

Ama bu düzenbazlar alışmışlar bol keseden millete sallamaya artık birilerinin okkalı cevaplar vermesi gerektiği kanaatindeyim.

Gelelim İlker Aycı meselesine.

İlker Aycı ile hiçbir şahsi problemim yok. Kendisi de çok iyi bilir ki benim tek kaygım THY’dir. Öteden beri hep söylerim ki kişilerin önemi yoktur. Sadece ve sadece yaşaması gereken kurumdur. Ama adam akıllı idareciler tarafından yönetilerek.

Bakın ben İlker Aycı için ne “hırsız” dedim, ne “ihaleye fesat karıştırdın” dedim, ne “rüşvet aldın” dedim, benim dediğim “şatafattır”, gereksiz yaşamdır. Bu yaşamın içinde THY olanaklarını kullanmasıdır. Emin olun daha fazlası var, daha kabullenilemeyecek uygunsuzluklar var.

Basın Müşaviri Yahya Üstün’e gelince durum çok daha farklı. Düşünün arkadaşlar adamın odası dijital kilitlerle kilitli. Neyi saklıyoruz? Devletin kurumunda normal kilitler varken kozmik oda havası vermeye ne gerek var.

Yahya Üstün THY Basın Müşaviri olabilir lakin THY’den üstün olamaz. Kurumun olanaklarını kendi çıkarları uğruna kullanamaz. Bilin istiyorum. Asla kişisel bir problemim yok. Ancak kurumu kendi emelleri uğruna kullanırsa orada “dur” diyeceğiz.

Bakın Ali Genç zamanında bu kurum yani THY Basın Müşavirliği 8-10 kişi ile yürütülüyordu. Şimdi kaç kişi? Otuz kişi. “Onun yakını, bunun arkadaşı, hanımefendinin sırdaşı” deyip kişisel ilişkilerle kadro ihdas edemezsiniz.

Sözün özü şu!

THY tepeden tırnağa değişmeli.

Ha bize çamur atanlar da bilsin ki biz aklımızı ne mayaladık ne de mamaladık. Bizim mama ihtiyacımız olsa idi tıpkı “mama” tabiri kullananlar gibi gücün yamacında, eteğinde, yanında yer alırdık. Almadığımıza göre bize gerçekler yetiyor.

Nasrettin Hoca gibi göle maya çalmanın anlamı yok. O maya bizde tutmaz ama sizde çok iyi tutar. Mayadan “mama” da çıkartırsınız.

Ahmet Hakan ile Hakan Çelik yani iki Hakan’dan bir gazeteci çıkmaz. Çıksa çıksa yalaka çıkar.

Aklını mayalayanlar mı mamalayanlar mı?

Yorumlar

Yazar arkadaş ~ 5 yıl önce
Bence ahmet Hakan ı boşver. Tk yı yazmaya devam et. Cepheni genişletme

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Azmi ~ 5 yıl önce
Stockholm de , Danimarka da ve Oslo da son 4 yıldır onca yolsuzluk onca hırsızlık oldu.Sonuçta ne oldu Mahmut Yayla yine görevde.Şirketin başına buralarda gelmedik olay kalmadı. Şirketi dolandıran müdürler mi dersiniz , zimmetine para geçiren muhasebe şefleri mi, fazla bagaj ücretleriyle köşeyi dönen memurlar mı , organize işlenen müdür ve muhasebe şeflerinin ortak cürüm işleyerek hesaplarına para aktarması ve daha bir çok olay olmasına ragmen bu arkadaş nasıl hala bu koltukta yıllardır oturabiliyor bilen var mı? Mahmut Yayla arkadaşım hala utanmadan sıkılmadan nasıl bu görevde kalıyorsun bunu bize lütfen bir açıklarmısın.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Eminmisiniz ~ 5 yıl önce
Ali Bey, Ahmet Hakan' ın o bahsettiğiniz yazısını okudum, sizi ima ettiğinden emin misiniz? Sanki bir genelleme yapıyor gibi geldi bana.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Follow me kadri ~ 5 yıl önce
Ya Ali bey ağzına diline emeğine yüreğine sağlık da çok cephe açtın follow me Kadri var Ahmet coşkun var İlker AYCİ var bir tane müsteşar yardımcısı var daha bilmediğim bir sürü kişi var benim gibi akşindan mi hoşlanıyorsun cephe sayısı açıldıkça mutlu mu oluyorsun yanlışlıklara karşı anlaşılan bak bana dik asi derler kuralcı olduğum için kimse beni sevmez senin yazılarında yılmaz Özdil tarzı olmuş ve Soner yalcin gibi ar ge ci yazmissin anladık eyvallah DHMİ ne zaman bölünüyor o yazıyı getirdin gerisini getirmedin

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Füze at öyle ölmez 8) ~ 5 yıl önce
Kesin sana dava açacak Hatta bir köse yazısında diyecek ki "ispat etmezsen ... ...." Bence halk onu Ekrem Imamoğlu' nu programına konuk ettiğinde fazlasıyla tanıdı. Ahmet kayanın " entel maganda" şarkısını hatırladım biranda.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
DHMI ~ 5 yıl önce
Tepeden tırnağa değişmeli.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Memur ~ 5 yıl önce
Bu liyakatsız düzenin sona erme vakti geldi. Herşey güzel olucak kul hakkı yiyenlerden, emek hırsızlarından bir bir hesap sorulacak!!!
Off ~ 5 yıl önce
Çok fena giydirmiş

Yanıtla

Kalan karakter 1000

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000