“İyi olmak kolaydır. Zor olan adil olmaktır. En mükemmel adalet ise, vicdandır.” Victor Hugo’nun güzel bir sözüyle bu haftaya başlayalım. İyilik, adalet, vicdan… Günümüzde ne yazık ki unuttuğumuz kavramlar. Ancak bir an önce özümüze dönüp bu kavramları yeniden hayata geçirmemiz elzem. Çünkü artık biz, biz olmaktan çıkıyoruz.
İsveç'in başkenti Stockholm’de tarih 1973. Jan Erik Olsson Norrmalmstorg adındaki sabıkalı banka soyguncusuyla başladı her şey. Soyguncu, Stockholm’de bulunan Kreditbanken’de banka soygununa girişmiş ve olay esnasında 3'ü kadın 4 banka çalışanını rehin almıştı.
Nesil ya da kuşak… Ortalama 20-30 yıllık süreç içinde doğan, yaşayan ya da üretilen gruplar için kullanılır. Kayıp kuşak, sessiz kuşak, milenyum kuşağı, X kuşağı, Y kuşağı, 5'inci nesil savaş uçağı vs…
Bu hafta cuma günü öğretmenler günü. Şimdiden başta Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ü, aramızdan ayrılarak ebediyete intikal etmiş öğretmenlerimizi saygı ve minnetle anıyorum. Tüm öğretmenlerimizin öğretmenler günü kutlu olsun. Bugün öğretmenlerimizin bir türlü alt edemediği birilerinden bahsederek yazıma başlıyorum.
Türkçemizde “Gurur” sözcüğü hem pozitif hem de negatif anlamlarıyla kullanılmaktadır. Negatif konotasyonuna kibir veya kendini beğenmiş, pozitif konotasyonuna ise övünme, övünç diyebiliriz. Bu hafta her ikisine de örnekler vereceğim.
Cumhuriyet’in yeni yüzyılına girdiğimiz bugün hepimize kutlu olsun. Yeni bir asır. Yeni umutlar ve hedefler. Peki tüm bunları gerçekleştirmek için bize ne lazım?
Daha çocukluk yaşlarından itibaren planlı programlı hareket etmemiz öğütlenir. Her adımı hesap ederek, bir kuyumcu misali taşları yerine sırasıyla koyarak…
İtalyan filozof, matematikçi, astronom ve din adamı olan Giordano Bruno’ın günümüze kadar gelen ünlü ve halen kullanılmakta olan güzel bir sözü ile başlayalım; “Gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenince, diğerleri de yanlış gider.”
Gün geçtikçe artan hayat pahalılığına hepimiz şahit oluyoruz. Ve şimdi kara kış da kapıda... Tüm giderlere eklenecek olan doğalgaz ücretleri ile sorunlar daha da çözülmez bir hâl alacak.
1999 Depremiyle birlikte hayatımızda sıklıkla yer alan bir soru “Sesimi Duyan Var Mı? Deprem ülkesinde yaşıyoruz. Ve ne yazık ki bu bilinçle hareket etmediğimiz için bu sorunun da ardı arkası kesilmiyor. Son olarak Maraş depreminde ses gelmeyen enkazlara, arama kurtarma ekiplerinin hız kazanmak maksadıyla “SES YOK” tabelası asıldığını da gördük. Sayın yöneticiler lütfen sizden SES ÇIKSIN!
Hepimiz zaman zaman yorgunluk hissederiz. Bu yorgunlukların tıptaki çeşitleri ise ana hatları ile üçe ayrılır. Bunlar; ruhsal, fiziksel ve kronik yorgunluk olarak tanımlanır.
Dünyaya gözümüzü açtığımız anda yolculuk başlar, yolcu oluruz. Kimine göre bu yolculuk kısa kimine göre de uzun sürer. Ancak kaliteli bir yolculuğa yüzde kaçımız katılabiliyor? Bunu hesap eden pek yok gibi…
Eski ölçüm aletlerinden kantarlarda topuz bulunurdu. Kantar çengeline yük asılır, iki kişi bu yükü omuzlarına alıp kaldırır, bir başka kişi de kantarın topuzunu ileri geri oynatarak dengeye getirir, bu şekilde yük tartılırdı. Bazen ise kantarın topuzu elden kaçar, ileriye veya geriye vurup topuzun ya da yükün zarar görmesine neden olurdu.
Bu hafta havacılık sektörü gündemi bir hayli yoğundu. IDEF 2023 ve Türk Hava Yolları Genel Kurulu aynı hafta içinde gerçekleşince yazacak çok şey birikti. Yine de yorumlarımı kısa tutarak Prof. Dr. Ahmet Bolat’ın geçtiğimiz ay intihar eden Ömer Koray Özbay hakkında verdiği bilgilerin tamamını sizlerle paylaşmak istiyorum.
Hayatımızın her anında matematiği kullanırız. Ancak son gelen zamlardan sonra matematikte çığır açacak durumlara düştük. Geçen haftaki yazımda da belirttiğim üzere son akaryakıt zamlarından sonra hayat pahalılığı iyice kendini göstermeye başladı. Ve bu durum her geçen gün katlanarak insanları zorlamaya devam ediyor.
Geçtiğimiz hafta epey hareketli geçti. Malum zam pazarlıkları, üst üste gelen açıklamalar, zamlar derken yeni bir haftada bizleri nelerin beklediği de aşikâr.
Anlaşmanın sözlük anlamı iki taraf arasında yapılan sözlü ya da yazılı anlaşım, uyuşmadır. Hayatımızın her anında bir anlaşma yapıyoruz aslında. Taksiye bindiğimizde havalimanına dediğimizde bile bir anlaşma yapıyoruz. Beni bulunduğum noktadan havalimanına götürmen karşılığında taksimetredeki yazan tutarı tarafına ödeyeceğim demiş oluruz. Ya da bir iş sözleşmesi yapıldığında işin karşılığı olan ücret belirtilen zamanda ödenir gibi...
Karadeniz bölgesinde sık sık kullanılan bir ata sözüdür “ATIN AHMAĞI RAHVAN, İNSANIN AHMAĞI PEHLİVAN OLUR”. Anlamı ise pehlivanın ve rahvan atın büyük mücadeleler verip emeğinin karşılığını alamadığının ifadesidir. Sık sık başımıza gelmiyor mu? Hak eden, bir şekilde hakkını alamıyor...
Fransızca “empathie” kelimesinden Türkçe’ye giren empati, eşduyum ya da duygudaşlık, bir başkasının duygularını, içinde bulunduğu durum ya da davranışlarındaki motivasyonu anlamak ve içselleştirmek demektir.