THY'DE BÜROKRATİK DEFANS MI VAR?

Türk Hava Yolları'nın yadsınamaz yükselişi devam ederken yaklaşan seçimler öncesinde bazı söylemler yükselmeye başladı. Üst yönetimin hızını kesmek isteyen alt yöneticilerin alınan kararları uygulamakta yavaş davrandıkları iddiaları ile çalkalanıyor. Bu söylemleri doğrulayacak birkaç olaya şahit oldum.
 
Ortalığı karıştırıcı bir kehanette bulunmuyorum.  Ama gördüklerim, duyduklarım bu iddiaları doğrulayıcı nitelikte. Gelişim üzerine birçok karar alan yönetimin aksine bürokratik işlemleri yürütecek olan bazı yöneticilerin ağır hareket ettikleri iddiaları artık ayyuka çıktı.

Bu iddiaları doğrulayacak gelişmeleri geçtiğimiz haftalarda yazmıştık. Bazı şirketlere yapılacak atamaları da bu yöneticilerin kabul etmediği biliniyor.

Türk hava Yolları Genel Müdürü Temel Kotil'in siyasete atılacak söylentilerini güncelliğini halen koruyor. Bu bağlamda düşündüğünüzde Mart ayında Temel Kotil istifa eder mi bunu hep birlikte göreceğiz.

Temel Kotil'i siyasetin içinde görmeyi arzulayanların ise genel müdürlük koltuğuna oturma hesaplarının da yapıldığı bilinen bir gerçek.

Yukarıda belirttiğim gibi üst yönetimin çalışmalarına her ne kadar defans yapılsa bile çalışmalar son hızla devam ediyor.

Geçen hafta onların örneklerini gördük. THY yeni hatlar açarken, yepyeni projeleri hayata geçiriyor. Hat bakım hizmetlerini THY Teknik A.Ş'den ayrılması, sağlık hizmetlerinin tek çatı altında birleştirilmeye çalışılması bunlara birer örnektir.

Aslında pratik düşünme ve hızlı hareket etme prensibi ile çalışan yönetim ile eş güdümlü çalışılsa THY'de çok daha fazla gelişimi görmek mümkün olabilirdi.

THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu'nun şöyle bir yapısı var. Şirketsel sorunlarda, sorunu getiren yöneticinin çözümü de birlikte getirmesi gerekiyor. Sadece sorun getiren yönetici ile çalışılmama yönünde bir düşünceye hakim. "Başarılı yönetici, çözümü de sunan yöneticidir" Bu yapıda olmayan yöneticilerle hemen yollar ayrılıyor.

Dışarıdan baktığımızda kadrolaşma olarak gördüğümüz birçok atamanın ardında da bu sebepler yatıyor.

Türk Hava Yolları'nın kısa bir dönemde bu kadar büyümesi göze hoş gelse bile yine de özellikle uçuş emniyeti konusunda da bilindik yöntemlerin dışına çıkılarak uluslararası destek alınması gerektiğini düşünüyorum.

Gelişmeye paralel olarak alt yapı güçlendirmeleri de ivedilikle yapılmalı.

Üst yönetimin aldığı kararları diğer yöneticilerin hızlı bir şekilde hayata geçirmesi ve varsa endişeleri de yine üst yönetimle paylaşması gerekiyor.